5 Soruda Google’ın Yeni Platformu Stadia
5 Soruda Google’ın Yeni Platformu Stadia
Google'ın yeni duyurduğu buluttan oyun akış servisi tam anlaşılmamış olmalı ki Türkiye'de üç gündür "Stadia nedir" araması yapılıyor. "YouTube'un geleceği" diye de nitelenen bu yeni servisi beş soruda özetledik.
Google’ın 19 Mart’ta San Francisco’daki Oyun Geliştiricileri Konferansı’nda (GDC) duyurduğu Stadia adlı ürünü “Yeni bir oyun platformu” diye sunuluyor.
Henüz Türkiye’de kullanıma açılmayan Google Play mağaza sayfasında Stadia için yapılan tanım şu: “Saniyeler içinde izlemekten oynamaya geçiş yapın. Güncelleme veya yükleme yok. Stadia’nın bulut tabanlı oyun altyapısı güzel HDR grafikler ve akıcı kare hızları (frame rate) sunuyor.”
Özetle, bu yeni bir oyun akış servisi ama aslında bundan çok daha fazlasını vadediyor.
Stadia nereden çıktı, Türkiye’ye ne zaman gelir?
Google’ın bir süredir yürüttüğü “Stream” adlı proje, kullanıcıların dosya indirme veya yükleme yapmadan oyun oynamasını sağlamayı amaçlıyordu. Project Stream 2018’de Google’ın tarayıcısı Chrome üzerinde test edilmeye başladı ve sonunda Stadia’ya dönüştü. “Nerede ve ne zaman istesen oyna” sloganlı yeni platform böyle doğdu. 2019 bitmeden ABD, Kanada, İngiltere ve bazı Avrupa ülkelerinde kullanıcılara açılacak Stadia’nın Türkiye’ye geliş tarihi henüz belli değil.
Sistem nasıl çalışıyor?
Kullanıcılar bulut üzerinde oyun hizmeti için bir abonelik bedeli ödeyerek Google Chrome ile Stadia’ya bağlanıyor. Kullandıkları cihazın grafik işleme gücünün bir önemi yok, video izlenebilecek bir cihaz yeterli. Kullanıcılar en alt seviye donanımlı bir bilgisayar bile kullansalar monitörlerinde oyunu en yüksek grafik ayarlarında oynayabiliyor, çünkü oyun aslında Google’ın dünyanın dört bir yanında bulunan veri merkezlerindeki en güçlü grafik işlemcilerde (GPU) çalıştırılıyor. Kullanıcının ekranına ise 4K çözünürlükte saniyede 60 karelik akış gönderiliyor. Oyunlar HID sınıfındaki tüm USB oyun kumandalarıyla çalışacak. Ancak Google, tepki süresinde oluşacak gecikmeleri sıfırlamak için, Wi-Fi üzerinden doğrudan kendi veri merkezlerine bağlanacak özel bir oyun kumandası da piyasaya sürecek.
Stadia hangi oyunları çalıştıracak?
İlk aşamada üç oyun olacak. Google Stadia sistemi üzerinde kapalı denemelere ekim ayında Assassin’s Creed Odyssey ile başlamıştı. Bu oyunun 2019 bitmeden 1080p çözünürlükte birçok ülkede erişime açılması bekleniyor. Doom Eternal ise 4K çözünürlükte ilk oyun olacak. Ayrıca Q-Games’in ismi açıklanmayan bir oyunu da yolda. Bu, Stadia’nın “state share” (durum paylaşımı) adı verilen özelliğini kullanan ilk oyun olacak. Zamanla 200 ülkeye yayılacak ve 8K çözünürlüğü de destekleyecek olan Stadia, bu ülkelerdeki Google veri merkezlerinde sunucuları oyunculara kiralayarak istenen her oyunun oynanmasına da izin verecek. Bu arada tek tek oyunların veya aylık aboneliğin ücreti, ayrıca oyun kolunun fiyatı henüz belli değil.
Stadia state share (durum paylaşımı) özelliği nedir?
Durum paylaşımı, Stadia’nın oyuncuya sunacağı en özgün ve cazip imkânlardan biri olarak sunuluyor. Bu özellik sayesinde sevdiği bir YouTuber’ın canlı oyun video yayınını izleyen kişi, onun oyunda bulunduğu yerden devam etmek üzere Stadia’ya anında geçiş yapabiliyor. Böylece oyun içinde aynı durumda kendisi olsa neler yapacağını oynayarak görebiliyor, bunu da herkese yayınlayabiliyor. Kısacası durum paylaşımı özelliği, yayıncı-izleyici-oyuncu arasındaki geçişkenliği alabildiğine arttırıyor.
Google Stadia ile ne yapmak istiyor?
Stadia incelendiğinde akla ilk olarak Sony’nin PlayStation Now servisi ve XBOX’un üreticisi Microsoft’un Project xCloud’u geliyor. Tabii bir de Twitch gibi oyun videosu platformları… Google’ın abonelik modelli oyun konsolu platformlarına meydan okuduğu doğru olsa da, Stadia bundan daha fazla vaade sahip. 2018’de her gün yaklaşık 200 milyon kişinin toplamda 50 milyarı aşkın saat oyun yayını izlediği YouTube, Stadia’nın da omurgasını oluşturacak. The Verge’den Vlad Savov’a göre Stadia, Google’ın oyun videosu alanında liderliğini korumak için geliştirdiği bir ürün. Stadia kullanıcılarından alacağı aylık abonelik ücretinin yanında Google, sistemin izleyici-oyuncu geçişkenliğini de kullanarak YouTube’daki oyun videolarının daha da çok izlenmesini, yani daha büyük reklam gelirlerini hedefliyor gibi… Savov’un ifadesiyle: “Google işler aynen devam etsin diye devrim başlatıyor.”