Chomar Antivirüs, Covid-19 Mücadelesinde Siber Desteğini 220 Milyon TL'ye Çıkardı
Chomar Antivirüs, Covid-19 Mücadelesinde
Siber Desteğini 220 Milyon TL'ye Çıkardı
Şirket CEO'su Bilgehan Üstündağ
Koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı verilen mücadelede herkesin bilgisayara ve internete yönelmesiyle siber saldırılara karşı destek kararı alarak, sağlık çalışanları ve güvenlik güçlerine yönelik 100 milyon TL’lik bir kampanya başlatan Chomar Antivirüs, gelen yoğun talep üzerine kampanyaya Milli Eğitim camiasını da ekleyerek destek miktarını 220 milyon TL’ye çıkardı.
Mersin Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nde Türkiye'nin siber alandaki güvenliğini sağlamak ve yaklaşık 2 milyar dolar işlem hacmine sahip siber güvenlik pazarındaki yabancı marka tekelini kırmak amacıyla yüzde 100 yerli teknoloji ile geliştirilen Chomar Antivirüs, bu zorlu koronavirüs (Covid-19) döneminde dev bir kampanya başlattı. Korona sürecinde evden çalışma döneminin yaygınlaşmasıyla herkesin bilgisayara ve internete yönelmesi üzerine harekete geçen şirket, sağlık çalışanları ve güvenlik güçlerine, geliştirdiği yerli siber güvenlik ürünlerini ücretsiz sağlayacak bir kampanya başlatmıştı. İHA haberi üzerine Milli Eğitim camiasından da yoğun talep alan şirket, öğretmenleri ve okulları da dahil ederek kampanyasını genişletti.
“İHA'da çıkan haber üzerine milli eğitim camiasından yoğun talep aldık”
Şirket CEO'su Bilgehan Üstündağ, kampanyanın detaylarını İHA'ya anlattı. Şirketin, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi üyesi olduğunu belirten Üstündağ, bu kümelenme içinde yerli üreticilerin, koronavirüs sürecinde ürünlerini ücretsiz olarak kullandırmasıyla ilgili bir kampanya başlatıldığını söyledi. Üstündağ, “Biz de şirket olarak Ocak 2022'ye kadar geliştirmiş olduğumuz yerli siber güvenlik ürünlerini tüm sağlık çalışanlarımız ve tüm güvenlik güçlerimize ücretsiz kullandıracağımızı taahhüt ettik. Özellikle son iki günde İhlas Haber Ajansı’nda çıkan haberimiz sonrasında milli eğitim camiası, kampanyaya kendilerinin de dâhil edilmesi noktasında yoğun e-mail, telefon trafiğimiz oluştu. Bu istekler doğrultusunda aldığımız kararla hem mayıs sonu olarak belirlediğimiz kampanyaya başvuru süresini haziran ayı sonuna kadar uzatıyoruz hem de tüm okullarımız ve öğretmenlerimizin kullanabilecekleri şekilde genişletiyoruz” dedi.
“2 milyon 200 bin kişilik kullanıcı kitlesine 220 milyon TL'lik siber destek sağlayacağız”
Türkiye'nin, Covid-19 ile mücadele ettiği bu günlerde sağlığın yanı sıra dijital dünyada da vatandaşları koruyabilmek için ihtiyaçları olan siber güvenlik yazılımlarını ücretsiz sunmak istediklerini vurgulayan Üstündağ, “Kampanyamızın birinci fazında yaklaşık 1 milyon kullanıcı bu ücretsiz lisans kullanımından yararlanacaktı; o da 100 milyon TL'lik bir lisans bedeli oluşturuyor. Milli Eğitim personelimizi de göz önünde bulundurduğumuzda toplam 2 milyon 200 bin kişilik bir kullanıcı kitlesinden bahsediyoruz. Bu da 220 milyon TL tutarında bir lisans bedeline tekabül ediyor” diye konuştu.
Bu süreçte siber güvenlik ürünlerine talebin bir hayli arttığına değinen Üstündağ, bu süreçte yerli ürün kullanımının önemine dikkat çekti. Üstündağ, “Şu anda döviz artışı noktasında da sıkıntılarımız mevcut. Buna da destek olabilmek açısından yerli ürün kullanılırsa döviz otomatik olarak ülkemizde kalacak” ifadelerini kullandı.
Kampanyaya başvuruda herhangi bir ön koşul aramadıklarının altını çizen Üstündağ, şirketin web sayfasında gerekli yönlendirmelerin yapıldığını, mail atıldıktan sonra ücretsiz lisansla ilgili sürecin başlayacağını bildirdi.
“Hackerler boş durmuyor”
Covid-19 sürecinde tüm dünyada evden çalışmanın yaygınlaşmasıyla birlikte siber saldırıların ve antivirüs kullanımının öneminin de arttığına dikkat çeken Üstündağ, “Salgınla birlikte bilgisayar karşısında geçirdiğimiz süreler inanılmaz arttı. Fiziki yapılan toplantılar elektronik ortama taşındı. Bununla ilgili siber güvenlik kümelenmesi içerisinde yerli video konferans yazılımı geliştiren firmalarımız hızla ortaya çıktı. Bunda da yabancı menşeli yazılım kullanılmasının önüne geçilmek üzere. Yabancı menşeli ürünlerde güvenlik zafiyetleri mevcut ama video konferans bittikten sonra kişi bilgisayarını kullanmaya devam ediyor. Burada da muhakkak bir antivirüs yazılımı kullanılması gerekli, çünkü e-mail trafiği devam ediyor, internet üzerinden gezinti yapmaya devam ediyor; ödev yapacaksa öğrencimiz ödevini yapmaya devam edip internetten araştırma yapıyor. Tabii hackerler de boş durmuyor. Bu fırsattan yararlanabilmek için onlar da bilgisayar karşısında bize olabildiğince zarar vermeye çalışıyor. Özellikle yerli antivirüs kullanmalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
Bilgisayar başında geçirilen süreye paralel olarak güvenlik zafiyetlerinde de ciddi bir artış olduğunu belirten Üstündağ, “Artan e-ticaret hacmi, kredi kartı bilgilerinin online olarak girilmesi, hackerler için bu durumu cazip hale getirdi. İnternet üzerinden alışverişte yaklaşık yüzde 87'lik bir artış söz konusu. Bununla beraber paralel ataklarda da ciddi bir oran artışı var. Zaten bilgisayar üzerinde kalma süremiz arttığı için bu ataklara maruz kalma süremiz de uzamış oldu. Muhakkak bir antivirüs ürünü kullanmamız gerekli. Bunda da yerli ürün tercih etmemizde fayda var” uyarısında bulundu.
İHA