Dijital Dönüşümde Ar-Ge, Yıkıcı Yenilikçi Teknolojiler ve İnovasyon
Dijital Dönüşümde Ar-Ge, Yıkıcı Yenilikçi Teknolojiler ve İnovasyon
Karel Bilgi ve İletişim Teknolojileri Mühendislik Direktörü Dr. Alper Sarıkan, Smart Future 2019 etkinliğinde “Dijital Dönüşümde Ar-Ge, Yıkıcı Yenilikçi Teknolojiler ve İnovasyonun Önemi” konulu panelde görüşlerini aktardı. İşte Alper Bey’in konuşmasından satır başları;
Büyük veri, yapay zeka, IoT ve bulut bilişim aslında şu anda aktif olarak hayatımıza girmiş durumda. Peki biz Ar-Ge ekipleri olarak ne yapıyoruz, ne tür adımlar atıyoruz ve biz bu teknolojileri nasıl ele alıyoruz? Bu, aslında geçtiğimiz 4-5 yıl içerisinde başlayıp bugüne doğru evrilen bir süreç ve bizler bu süreç içerisinde literatürü yakından takip ederek adım adım hazırlana hazırlana geldik. Bugünlerde de artık bu geçişte aktif ürünler çıkartmaya başlamış durumdayız.
Aktif ürünleri ele alırken yapmakta olduğumuz önemli bir şey var, o da ürünlerimizi donanım bağımsız hale getirmek. Donanım bağımsızlığının altını burada çizmek istiyorum, bilgisayarı artık bir donanım olarak görmememiz gerekiyor. Çünkü artık çok standart bir malzeme, dolasıyla bizlerin yazılımla yapabildiğimiz her şey aslında artık donanım bağımsız oluyor.
Karel olarak biz bundan önce iletişim sistemleri için özel donanımlar tasarlıyorduk ve yazılımlarınızı onlar üzerinde koşturuyorduk. Şimdilerde artık hepsini buluta taşımış durumdayız. Buluta taşırken bir önemli husus var, o da verinin güvenliğini sağlayabilmek. Yani her verdiğimiz datayı verirken 2 defa düşünmemiz gerekiyor, çünkü bugün için anlamsız olan data ilerde çok anlamlanabilir. Bundan dolayı veriyi, özellikle kritik veriniz varsa olabildiğince içerde tutmanız gerekiyor. Bu amaçla bir data center kurduk ve kendi özel yazılımlarımızı kendi softwarelerimizi oradan doldurup servis etmeye başladık.
Bunlardan bir tanesi iletişim yazılımıydı. Diğeri bir IoT platformu kodladık, çünkü sensörlere muhakkak ki ihtiyacımız var. Peki sensörlerden veriler okununca ne yapılacak? Bu verilerin bulut ortamına çıkartılıp sunucularda muhakkak ki işlenmesi gerekiyor. Bu amaçla bir platform ihtiyacı vardı, hem firmanın hem de ülkenin. Dolayısıyla böyle bir platformu kazandırmış durumdayız. İşte video konferans, yani yer bağımsız olarak toplantı yapabilmek veya desktop sharing. Bugünlerde hepimizin ihtiyacı, bunları karşılayacak şekilde yine bir bulut uygulaması yaptık.
Tabi sensör bacağından bahsettik, biz bu işin sensörleri okuyup veriyi gönderebilecek cihazlara ihtiyacımız var. Bundan önce GSM telefonları ilk hayatımıza girdiğinde sadece network ile haberleşebiliyordu. Oysaki bugünlerde küçücük bir sıcaklık sensörü bile GSM üzerinden verisini buluta aktarabiliyor. Dolasıyla küçücük sıcaklık sensörünün okuyabilecek düzeyde cihazlarında ülkemizde geliştirilmesi gerekliliği açık. Biz de bu noktada geliştirme faaliyetlerimizi yapmaktayız ve verileri tümleştirip bulut tarafına aktarmaktayız.
Peki biz bu sensörleri ne amaçla kullanabiliyoruz? Örneğin jeneratörlerde ihtiyaç oluyor, jeneratörler için özelleşmiş sensör sistemleri yapıyoruz.
Çok büyük bir fabrikamız var, yılda yaklaşık olarak 10 milyon kartın üretildiği, 30 bin metrekarelik bir alanı düşünün. Burada tabi ki pek çok sensöre ihtiyaç oluyor. O sensörleri okuyup onları anlamlandıracak yazılımları kendi içimizde geliştirip oradan da Endüstri 4.0’a doğru adım adım hem kendimizi ilerletiyoruz, hem de o ürün döngüsüyle ileriye yönelik farklı firmalara da çözüm bulmak üzere kurgulanıyoruz.
Burada bir önemli noktanın altını çizmekte fayda var artık önümüzdeki dönemde “preventive maintenance” iyice hayatımıza giriyor olacak. Buna özellikle araç üreticileri veya beyaz eşya üreticileri de çok yakından ilgileniyor olacaklar. Yani şöyle bundan önce veya günümüzde 15 bin bakımı diye bir tanım vardır. Aracınızı her 15 binde bir bakıma götürürsünüz. Önümüzdeki yıllarda artık o kavramdan kurtuluyor olacağız. Nasıl olacak bu? İşte sensörler araç üzerinde sürekli aktif olacak ve herhangi bir parçanız arızaya doğru gidiyorsa o yönden bilgi verecek ve aracınızı bakıma götürün lütfen diye size o uyarı çıkartıyor olacak.
Kaynak; https://www.karel.com.tr/blog/kuantum-bilisim-ve-makine-ogrenimi-birbirini-nasil-etkileyecek