Idverse Uyarıyor: Ekonomik Zorluklar Kimlik Dolandırıcılığı Girişimlerinde Yükselişe Neden Olabilir
Idverse Uyarıyor: Ekonomik Zorluklar Kimlik Dolandırıcılığı Girişimlerinde Yükselişe Neden Olabilir
Ekonomik şartların zorlaştığı koşullarda insanların düşük seviyeli kimlik sahteciliği girişimlerine meyledebileceğine dikkat çeken uzmanlar, ekonomik daralma yaşanan ülkelerde sahtecilik denemesi yapacak kişi sayısının artabileceğini belirtiyor. IDVerse'ün, fintek şirketlerini hedef alan kimlik sahteciliğine dair önemli bulguların yer aldığı "Fighting Identity Fraud in an Economic Downturn" (Ekonomik Daralmada Kimlik Dolandırıcılığıyla Mücadele) isimli araştırmasına göre kimlik sahteciliği en çok öne çıkan tehditler arasında yer alıyor. Araştırmaya katılan fintek yöneticilerinin yüzde 36'sı, kimlik sahteciliğinin engelleme ve karşı savunma yapmanın en zor olduğu sahtecilik türü olduğunu belirtiyor. Finteklerin yüzde 34'ü ise insan tipolojilerini anlamanın ve sahtecilik kontrollerini tipolojiler üzerinden gerçekleştirmenin büyük bir güçlük olduğunun altını çiziyor. Zaman ve kapasite yönetimi de finteklerin zorlandığı alanlar arasında bulunuyor. Ankete katılanların yüzde 40'ı, vakaları incelemek için harcanan zamanın sahtecilikleri engellerken ve yönetirken karşılaştıkları en büyük güçlük olduğunu söylüyor. Yüzde 36'sı da yanlış pozitif vakaların incelenmesini verimsiz olarak niteliyor. Öte yandan tüm dünyada gözlemlenen ekonomik zorluklar, insanları daha önce yapmayacakları sahtecilik gibi eylemleri yapabilecek noktaya sevk edebiliyor. Bu davranış değişikliğinde kişilerin finansal olarak kendilerini çaresiz hissetmesi büyük rol oynuyor. Suçbilimci Donald R. Cressey'in ‘suç üçgeni' modeline göre, insanlar yaşadıkları baskı ve elde edilebileceleri fırsatlar arttığında ve dolandırıcılığı kabul ettiği değerleriyle uyuşacak şekilde mantıklı hale getirmenin bir yolunu bulduğunda sahtecilik yapabilecek hale geliyor. Bu da ekonomik şartların zorlaştığı koşullarda sıradan insanların düşük seviyeli bir sahteciliğin kabul edilebilir olduğuna ve riske değeceğine dair kendisini ikna etme ihtimalinin ve sahtecilik denemesi yapacak kişi sayısının artacağı anlamına geliyor. Artan sahtecilik oranlarının fintekler üzerindeki etkisini anlamak için FINTRAIL bünyesindeki FinTech FinCrime Exchange topluluğuyla işbirliği yapan IDVerse, ankete katılanların çoğunluğunun (yüzde 60) 2022'de dolandırıcılıkta bir artış gördüklerini belirtiyor. Yüzde 58'i de sahteciliğin değerinin (çalınan paranın miktarı) ve sahtecilik hacminin (sahtecilik saldırılarının sayısı) arttığını söylüyor. Katılımcıların yüzde 81'inin 2023'te sahteciliğin artacağını öngörmesi ise asıl endişe verici kısım olarak öne çıkıyor. Bu büyüyen güçlük karşısında finteklerin yüzde 77'si, 2023'te sahtecilikleri engellemek ve yönetmek için ayırdıkları bütçeyi artırmayı planlıyor. Ek olarak yüzde 87'si de ilgili ekiplerini genişletmeyi planlıyor. Mevcut durumda finteklerin sadece yüzde 42'si sahtecilik tespit edebilen yazılımları, yüzde 40'ı da yapay zeka ve öğrenen makineler ile yüzde 38'i de kimlik doğrulama (Identity Verification, IDV) teknolojisini kullanıyor. Bu noktada finteklerin kullandıkları araçları artırma ve sahtecilik önleme sistemlerini güçlendirme konusunda büyük bir fırsatı bulunuyor. FINTRAIL Yönetici Direktörü James Nurse, IDVerse EMEA Satış Direktörü Adam Desmond ve Mettle Finansal Suç Operasyonları Birim Lideri Shay Oshinusi'nin görüşlerinin yer aldığı araştırmanın tamamı, https://ocrlabs.com/resources/reports/fighting-identity-fraud-in-an-economic-downturn bağlantısından indirilebiliyor.