Kimlik Sahteciliğiyle Mücadelede Milyonlarca Lira Harcanıyor
Kimlik Sahteciliğiyle Mücadelede Milyonlarca Lira Harcanıyor
Eski nüfus cüzdanlarında yeterli güvenlik olmaması nedeniyle, son yıllarda kamuda kimlik sahteciliğini önleme hedefiyle çok sayıda kimlik doğrulama sistemine yatırım yapıldı. Kamu harcamalarına büyük yük olan bu yatırımların köklü çözümler sunmak için yeterli olmadığını vurgulayan biOnay Kurucu Ortağı Ümit Yaşar Usta, yeni e-Kimlik kartlarının kamudaki mükerrer yatırımları önleyeceğini belirtti.
Sağlık kurumlarından okullara, noterlerden emniyet güçlerine tüm kurumlar kimlik sahteciliği nedeniyle yaşanan mağduriyetlerin önüne geçmek ve uğranan maddi kayıpları azaltmak için kendi kimlik doğrulama yöntemlerini geliştiriyor. Kimlik doğrulama teknolojilerinin kamuda önemli bir harcama kalemi haline geldiğini söyleyen biOnay Kurucu Ortağı Ümit Yaşar Usta, geliştirilen çözümlerin kalıcı olmadığına dikkat çekti:
“Standart nitelikte olmayan kimlik doğrulama çözümlerinin zamanla kimi ihtiyaçlara cevap veremediği ortaya çıktı. Milyonlarca lira yatırımla geliştirilen ve satın alınan bu çözümler birkaç yıl sonra yenilenmek zorunda kaldı. Tekrar eden yatırımlar harcamaların artmasına sebep oldu. Güvenliği sağlama hedefiyle yapılan bu çalışmalar, vatandaşa yüzde yüz bir güvence de veremedi. Kurumlarda sahtecilik ve maddi kayıplar da tam olarak önlenemedi. Çözümlerin güvenliği konusunda kurumlarda yürütülen çalışmalar da ek harcamalara ve işgücü ayrılmasına neden oldu. Yeni e-Kimliklerin bu kapsamda birleştirici ve mükerrer yatırımları önleyici bir faydası da olacak, kamuda tasarruflar arttırılabilecek.”
“Standart bir çözümle kamuda 6 kata kadar tasarruf sağlanabilir”
Kimlik doğrulama alanında atılan adımların kamu harcamalarına yaptığı yükü azaltmak için standardize çözümlere yönelmek gerektiğini vurgulayan Usta, bu ihtiyaca cevap verme hedefiyle kimlik doğrulamanın gerekli olduğu tüm işlemlerde güvenliği sağlayan biOnay cihazını geliştirdiklerini anlattı:
“Türkiye’nin %100 yerli ilk mobil kart erişim cihazı biOnay ile uzun bir değerlendirme ve zorlu testler sonucunda Ortak Kriterler (CC) EAL4+ seviyesinde güvenlik sertifikasını almayı başardık. Yeni çipli kartlarda yer alan parmak izi, dijital fotoğraf, PIN ve dijital sertifika unsurlarını kullanabilen biOnay, 3-faktör kimlik doğrulama gerçekleştirebiliyor. Mevcut harcama kalemleri göz önünde bulundurulduğunda biOnay gibi standart bir çözümün kamu kurumlarında 6 kata kadar tasarruf sağlayacağına inanıyoruz. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce yürütülen projede, TÜBİTAK BİLGEM tarafından teknik destek sağlandı, güvenlik kriterleri pekiştirildi ve TSE standartları yayınlandı. Vatandaşların cebinde olan çipli kimlik kartlarının kullanımını sağlayan, bağımsız laboratuvarlarca testleri yapılan ve TSE belgesine sahip Elektronik Kimlik Doğrulama Sistemi, farklı kurumların katkılarını içerdiği için, en yüksek güvenlik seviyesinde standart bir çözüm.”
Vatandaş farklı kimlik doğrulama sistemlerine alışamadı
“Kamu kurumlarında kullanılan ‘kapalı çevrim kimlik doğrulama’ sistemleri birbirinden bağımsız kimlik doğrulama deneyimleri yarattı” diyen Usta, her kurumda farklı bir sistemle karşılaşan vatandaşın bu güvenlik önlemlerine alışamadığını vurgulayarak biOnay’ın tek bir kullanıcı deneyimi yaratacağına dikkat çekti:
“Yeni çipli e-Kimlik kartlarının dijital entegrasyonunu sağlayarak kurumlar ve vatandaşlar için pratik, modern ve güvenli bir kullanıcı deneyimi sunmayı hedefliyoruz. Vatandaş kimliğini uzatması gereken her yerde aynı teknolojiyle karşılaşabilecek ve hem kurumların hem de şahısların güvenlik endişesi son bulacak. Bugün bir kurumda avuç içi, bir başka kurumda yüz tanıma, diğer bir kurumda SMS şifre gibi yöntemler vatandaşlarda kafa karışıklığı yaratıyor ve sosyal mühendislik yöntemlerini kullanan kötü kişilerce vatandaşlar aldatılabiliyor. Kimlik fotokopisini alan pek çok dolandırıcı da kimlik bilgileri ile vatandaşları mağdur etmeye devam ediyor.”