KOVİD-19 VİRÜSÜNÜN PANDEMİK OLUŞUNUN GETİRDİKLERİNE BİR DE BU AÇIDAN BAKALIM
KOVİD-19 VİRÜSÜNÜN PANDEMİK OLUŞUNUN
GETİRDİKLERİNE BİR DE BU AÇIDAN BAKALIM
Muharrem Tuncay GENÇOĞLU
STM ThinkTech'in ocak-mart dönemini kapsayan Siber Tehdit Durum Raporu yayınlandı. Bu rapora göre, pandemi ilan edilen Kovid-19, toplumda oluşan duyarlılığı istismar etme niyetinde olanlara siber saldırılar için kapı aralıyor.
Zararlı yazılımlar yüklü "gerçek zamanlı koronavirüs haritaları" adı altında kullanıcıları aldatan sahte uygulamalar aracılığıyla gerçekleştirilen siber saldırılarla pek çok kullanıcının verilerine ulaşılıyor. Vatandaşları hedef alan ve kendini "CİMER Duyuru Grubu" olarak adlandıran saldırganlar ve faaliyetleri de artıyor.
Dolandırıcılık, oltalama ve kredi kartı bilgilerini çalmak için gerçekleştirilen ataklarla sosyal medya üzerinde organize olan siber saldırganların, güvenlik için sürücüye araç kullanırken destek olan elektronik sistemler üzerinde de insan hayatını doğrudan etkileyen hayalet görünümlü siber saldırıların giderek artıyor. Güvenli sürüşü olumsuz etkileyen sahte şerit saldırıları, projeksiyon taşıyan drone kullanılarak aracın görebileceği bir alana yansıtılan yanlış hız sınırı ya da internet bağlantılı dijital reklam panosunun ele geçirilip yine hız sınırının yanlış yönlendirilmesiyle gerçekleştirilebilen siber saldırılar en dikkati çeken tehditler arasında yer alıyor. Tüm bunlara ilaveten; kullanıcıları gözetleyen sahte uygulamalarla fotoğraflara, videolara, kamera ve mikrofonlara erişilerek kişisel veriler ele geçiriliyor. İşte bu uygulamaları kullanan saldırganların ya da legal görünümlü şirketlerin arkasında olan devletlere ve yaptıklarına odaklanacak olursak; Korana virüs salgınının yarattığı ortamı kendi amaçları doğrultusunda kullanan bazı devletler, örgütler ve hatta şirketler için bilgi toplama, istihbarat edinme gibi çok önemli bir fırsat doğduğunu söyleyebiliriz.
Şöyleki; Fransız güvenlik araştırmacısı Elliot Alderson’a göre şu ana kadar 30'a yakın devlet virüs salgınını izlemek için mobil uygulamalar ve programlar geliştirdi. Bu devletlerin çoğu, geliştirdikleri Kovid-19 temalı programlarla hem kendi vatandaşlarının hem de yabancı devletlerdeki insanların verilerini toplamaktadırlar. İlaveten, canlı olarak GPS ve mobil operatörler üzerinden hareket takibi yapabilme kabiliyetlerine de sahiptirler. İşte bu nokta da öne çıkan bir ülke var; İsrail.
İsrail, özellikle casus yazılım şirketi NSO aracılığıyla dünyada öne çıkan devletlerden biri oldu. Şirketin dünyada Pegasus skandalından sonra kötü şöhreti olsa da büyüme ivmesi devam ediyor.
Sadece NSO değil, İsrail menşeli 20'den fazla güvenlik amaçlı çözüm üreten şirket var. Bunların bir kısmı Kıbrıs, Bulgaristan, BAE gibi ülkelerde konuşludur. İsrail'in Kovid19 temalı, bilinen iki farklı ürünü vardır. Bu ürünlerden biri IsraelMOH nezdinde, eski bir askeri istihbarat birimi (Unit8200) uzmanının kurmuş olduğu Globe Keeper şirketi ve bazı "gönüllüler" tarafından üretilen Hamagen uygulamasıdır. Diğer ürün ise NSO'nun geliştirdiği, Kovid-19 taşıyıcılarını tespit etmek için istihbarat servislerinin de kullanabildiği bir platformdur. Lorenzo Franceshi-Bicchierai'ya göre başka devletlere de satılması planlanan bu platform oldukça etkili ve şüphelidir.
Alanında yüksek teknoloji birikimine sahip olan İsrail dışında elbette başka aktörler de vardır. Özelikle Rusya ve Çin'in bu alanda geliştirdiği ürünler hakkında da aynı endişelerden söz edebiliriz. Peki, bütün bunlar ne anlama geliyor? Biraz da buraya odaklanalım; Dünyayı kasıp kavuran bu virüs salgını, devletlere, şirketler eve örgütlere inanılmaz boyutlarda istihbarat toplama ve gözetleme fırsatı veriyor. Ayrıca geliştirilen ürünlerle, devletlerin ilgili alandaki yetenek ve kapasiteleri de büyüyor[Ersin Çahmutoğlu]. |
Sonuç olarak tüm bu olanlardan sonra, özellikle kritik altyapılar olarak değerlendirdiğimiz kısımlarda siber teknolojiye sahip yerli ve milli çözümler hatta ürünler olmazsa olmazımızdır!
O halde şimdiye kadar her fırsatta ifade ettiğim “Milli Güvenliğimizin en önemli unsuru Siber Güvenliktir” sözünün yanına şunu da ilave etmeliyim; sadece siber güvenlik değil, veriye hükmetmek de milli güvenliğimizin bir parçasıdır artık!
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle…
Evde kalın! Sağlıcakla kalın! Esen kalın! Hoşcakalın!
Muharrem Tuncay GENÇOĞLU