Pandemi Sonrası Güvenlik Sektörünü Etkileyecek 6 Teknoloji Trendi
Pandemi Sonrası Güvenlik Sektörünü Etkileyecek 6 Teknoloji Trendi
Her geçen saniye teknoloji gelişiyor ve yeni trendler ortaya çıkıyor. Fakat bazı olağanüstü durumlar ya da olaylar bu trendleri olabildiğince etkileyebiliyor. Örneğin COVID-19 salgınının 2020 boyunca dünya genelinde sahip olacağı muazzam etkiyi çok az kişi tahmin edebilirdi. Kısa bir süre içinde yaşam tarzımız, çalışma şekillerimiz ve iş operasyonlarımız altüst edildi. Seyahat kısıtlamaları, sosyal mesafe kuralları, artan hijyen gereksinimleri ve sağlık hizmetleri üzerindeki baskı, diğer sektörler gibi güvenlik sektöründe de değişime neden oldu.
Teknolojik ilerlemeler her sene olduğu gibi bu sene de büyük bir yol kat edecek. Fakat yeni teknolojileri övmekten çok, bu teknolojilerin nasıl ve neden ortaya çıktığını anlamak daha kıymetlidir. Pandemi ile birlikte 2021’de güvenlik sektörünü etkileyebilecek 6 teknoloji sizler için inceledik;
Güven, Zirvede Yer Alıyor
Teknoloji sektöründe, güveni sağlamak ve bilgileri korumak için birçok faktör rol oynar. Teknoloji endüstrisi her zamankinden daha fazla inceleme altında olacaktır. Müşteriler ve son kullanıcılar, artan gözlenme etkisi ile teknolojinin nasıl kullanıldığını ve verilerinin nasıl korunduğu konusunda şeffaflık talep ediyorlar. Güven sorunu ile ilgili artan tartışmalar üzerine, şirketler neden güvenilir olduklarını kanıtlamalı ve göstermelidir. Güvenlik sektörü, doğası gereği bu alandaki çalışmalarını ikiye katlaması için daha da fazla baskı altında olacaktır.
Yatay Entegrasyona Geçiş
Son yıllarda, belirli ortamlar için tasarlanmış uygulamalar ve hizmetler ortaya çıktı. Bu hizmetler ve uygulamalar, sunucu tabanlı, bulutta ve edge olmak üzere üçe ayrılır. En iyi performansı ve esnekliği elde etme arzusunun yanı sıra, verilere her yerden ve her zaman ulaşım sağlamak için gelecek yıllarda trendin yatay entegrasyona doğru ivme alması bekleniyor. Bu sunucularda, giderek daha akıllı uygulamalar ve hizmetler yer almaya başlayacak. Örneğin, güvenlik kameralarındaki edge analitiği potansiyel bir şüphe görürse direkt olarak operatöre uyarı mesajı gönderebilecek. Ardından operatör, bulut tabanlı uygulamadan bu görüntüye erişip, videoyu izleme ve tepki verme şansı olacak. Yatay entegrasyona geçişle beraber güvenliğin hızı ve doğruluğu artacak. Bunun sebebi, yatay entegrasyonla beraber artık güvenlik önlemlerinin proaktif ve otomatik olmasıdır.
Siber Güvenlik
Yapay zekâ, her işte kullanıldığı gibi hackerlar tarafından da kullanılacak ve yapay zekâ sayesinde, güvenlik açıklarını bulma açısından ellerini güçlendirecektir. Deepfake gibi uygulamalar daha tehlikeli bir hale gelecek ve kullanımı yaygınlaşacak. Dolasıyla, güvenlik kayıtlarını izlerken her zaman bir şüphe olacak. Bu nedenle, çalışanlar veya güvenlik sistemini kullanan kişiler bu tür saldırılara daha duyarlı olmalı ve siber güvenlik alanında en iyi uygulamalarının kullanılması konusu mutlaka değerlendirilmelidir.
Siber güvenlik, ağın güvenlik duvarlarından, VPN’lerden, yazılım tanımlı ağlardan ve diğer teknolojilerden oluşan, aşılamaz bir güvenlik duvarı olarak tanıtılıyor. Fakat işin aslı, güvenlik duvarındaki tek bir ihlal ile tüm ağa erişilebiliyor olmasıdır. Bu nedenle, kullanıcılar artık geleneksel siber güvenlik sistemini kullanmak istemeyecek ve sıfır güven ağına hızlıca bir geçiş yapacaklardır. Sıfır güven ağları (ZTNA), demilitarized zone (DMZ) bariyerini aşmak isteyen bir kişi veya aygıt gördüğünde doğrulama ister. Üstelik ZTNA, VPN ve güvenlik çevresini oluşturan DMZ’ye de güvenmez. Böylelikle sıfır güven ağı, güvenli bir ağ oluşturmuş olur.
Yapay Zekâ
Yapay zekâ, her zaman en önde gelen teknolojilerden bir tanesi oldu. Artık CCTV teknolojilerini kullanırken, daha fazla yapay zekaya rastlayacağız. Fakat yapay zekanın bazen diğer sektörlerde yetersiz kaldığı görülebiliyor. Şüphesiz güvenlik kamera sistemlerinde de aynı şekilde hatalar ile karşılaşılabilir. Fakat, yapay zekalı yazılımlar sayesinde, operatörler dikkatini tek bir yere verebilir ve böylelikle operatörlerinin dikkat etmesi gereken nokta sayısı azalıyor. Bunun sonucunda, operatörler daha efektif ve başarılı bir operasyon çıkarmış oluyor. Operatörlerin ilgilenemediği noktalar, yapay zekâ tabanlı yazılım ile denetlenir ve şüpheli yerler ve kişiler varsa tespit edilir. Sonuç olarak, güvenlik uzmanları, insan hatalarından arınmak için yapay zekâ kullanımını arttırmak istiyor ve proaktif bir şekilde güvenliği sağlama çalışmalarını sürdürüyor.
Temassız Teknolojiler
Covid 19’la beraber oluşturulan düzenlemeler, kurallar ve tüketici alışkanlıkları 2021’de de devam edecek. İnsanoğlu şu anda Covid 19 sebebiyle, herhangi bir şey ile temasta bulunmak istemiyor. Dolasıyla, özellikle geçiş sistemlerinin kullanıldığı alanlarda temassız veya az temaslı teknolojilerin kullanımı daha da artacaktır. Buna ek olarak, güvenlik sektöründe insan saymak amacıyla kullanılan yazılımlar trend olma yolunda ilerliyor. Bu yazılımlar, hem sosyal mesafe düzenlemelerine sadık kalmayı sağlayacak hem de kolay bir şekilde insanlara temasta bulunmadan insan sayımını sağlayabilecek.
Sürdürebilirlik
Covid 19 pandemisi sırasındaki endişelerden biri de doğa ve sürdürülebilirliğe karşı verilen değerin azalmış olmasıdır. 2021’de birkaç çevresel olayın eş zamanlı olarak ortaya çıkmasından dolayı, sürdürülebilirliğin ve doğanın yeniden trendlere oturması bekleniyor. Ürünlerde kullanılan materyaller ve bunların ömürleri, CCTV sektörünün çevresel çıkarları korumasında en önemli iki alandır. Ürünlerde plastik ve Polivinil klorür (PVC) kullanımın azaltılmasında birçok önemli adımlar atılırken, geri dönüştürülebilir malzemelerinde kullanım düzeyinin artırılması için daha fazla adım atılabilir. Müşteriler için; ürünlerin içindekilerden çok, ne kadar uzun süreli kullanıldığı daha değerlidir. Dolasıyla çevre ve ekonomi için, uzun ve kaliteli bir kullanım ömrü olan ve çevreye zarar vermeyen ürünler daha değerli olacaktır.
Kaynak; https://www.karel.com.tr/blog/pandemi-sonrasi-guvenlik-sektorunu-etkileyecek-6-teknoloji-trendi