Parmak izi güvenliği hakkında 3 efsane
Parmak izi güvenliği hakkında 3 efsane
Parmaklarınıza ne kadar güvenebilirsiniz
Dijital güvenlik konusunda parmak izleri uzun zamandır nihai bir tamamlayıcı olarak görülüyor. Parmak izi okuyucular bir süredir artık akıllı telefonlara da entegre oldular. Parmakların tamamen kişiye özel ve çalınması imkansız olması nedeniyle parmak izi okuyucularının çok güvenli olmaları bekleniyor. Ama görünen o ki, tam olarak da öyle değiller. ESET Güvenlik Uzmanları, parmak iziyle ilgili 3 önemli efsaneyi mercek altına aldılar.
Efsane 1: Parmak izleri, parolalardan daha güvenlidir.
Birçok insanın düşündüğünün aksine biyometrik okuyucular hatasız değiller. Kendilerine has açıkları, zayıf noktaları var, kandırılabilirler. Ayrıca izleri çalınabilir hatta bir fotoğraftan bile kopyalanabilir.
FBI’de 100 milyon kişinin parmak izi var
Örneğin Amerika’yı ziyaret eden 14 – 79 yaş arasındaki herkesin parmak izinin alınması kanuni bir zorunluluktur. Bu arada FBI’ın elinde yaklaşık 100 milyona yakın insanın parmak izi dosyası bulunuyor, üstelik bunların 30 milyondan fazlası hiç suça bulaşmamış insanların izi.
Söz konusu bu örnek, suçluların erişimine açık olabilecek özel bilgi depolarının varlığını gösteriyor. Eğer bilgiye erişilebiliyor ise, o bilgi çalınabilir ve aynen kredi kartlarında olduğu gibi suçlular tarafından kullanılabilir.
Efsane 2: Parmak izi kopyalanamaz
Apple 2013 yılında iPhone 5s’e parmak izi okuyucu dahil ederek yeni bir çığır açtı. Hem telefonunuzun süper koruma altında olacağını hem de Touch ID kullanarak iTunes ve Apple Store üzerinden parola girmeye gerek kalmadan kolaylıkla alışveriş yapabileceğinizi vaat etti.
Fakat gelin görün ki daha iPhone 5s’in piyasaya çıkmasının üzerinde iki gün geçmişti ki, kendine Starburg diyen bir Alman güvenlik araştırmacısı, herkesin indirebileceği bir yazılım olan VeriFinger’ı kullanarak Alman İçişleri Bakanı‘nın parmak izlerini kopyaladı. Hem de yüksek çözünürlüklü fotoğraflardan faydalanarak.
Daha günceli; 2016 yılında Biyometrik firması Vkansee, teknolojinin kandırılabileceğini gösterdi. Tek yapmanız gereken biraz kil ve biraz oyun hamuru edinmek. Bu şekilde sensörleri kandırmaya yetecek kadar detaylı parmak izleri edinmek gayet de mümkün oluyordu.
Efsane 3: Parmak izleri gelecekte parolaların yerini alacak.
Parmak izlerinin kopyalanarak cihazları kandırmak için kullanılabileceklerini düşünürsek, parolaların yakın zamanda işlevsiz hale gelmesi pek de mümkün görünmüyor.
Sonuç
Altı çizilmesi gereken nokta; tek bir çözüm hiçbir zaman tam güvenlik sağlamayak. Birçok uzman birden fazla güvenlik önlemi alınması gerektiğinde birleşiyor. Çünkü korumakta olduğunuz veriye birden fazla erişim yolu bulunuyor. Pratik hayatta parmak izi, parola ve iki faktörlü doğrulama gibi yöntemlerin kombinasyonu en doğru yol olacaktır. Özellikle de erişilmesini istemediğiniz fiziksel veya dijital veri çok önemli ise.