ROBOTLAR İŞİMİZİ ELİMİZDEN ALACAK MI, YOKSA BU SADECE BİR PERİ MASALI MI?



ROBOTLAR İŞİMİZİ ELİMİZDEN ALACAK MI, YOKSA BU SADECE BİR PERİ MASALI MI?

Dün akşam arabamla eve dönerken en yeni haberleri radyodan dinledim. Yoğun ve uzun bir günün ardından olan biteni anlamak biraz zordu ancak bir haber ilgimi çekti. Haber spikeri yeni bir araştırmadan alıntı yapıyordu, “Makine otomasyonu ve yapay zekâ nedeniyle kaç iş alanı yok olmakla karşı karşıya?”, “20 yıl içinde hangi iş alanları ortadan kalkacak?” ve “Büyük yıkımı durdurmak için ne gibi önlemler alabiliriz?”  Dürüst olmak gerekirse duyduklarım akılımı oldukça karıştırdı çünkü birçok kişi uzun yıllar boyunca söz konusu yeniliğin yalnızca olumsuz yanlarına odaklandı. Aslında, yeni dünya kapsamında yaşanan yapay zekâ devrimi birçok faydalı etkiye sahip, fakat üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen çoğunlukla olumsuz yanları hakkında konuşuluyor. Artık bu devrimin başlangıç noktasında değiliz.

İş dünyası yıllar önce söz konusu devrimin sonuçları ile yüzleşti ve hatta önlemler almaya başladı. Gerek mavi yakalı gerekse beyaz yakalı çalışanlar risklerin farkında. İlgili alanlarda çalışan kişiler, makine otomasyonu, robotlar, yapay zekâ ve benzeri gelişmeler nedeniyle işlerini kaybetmekten korktu. Ancak, zamanla yeni çalışmalar ışığında görüşler değişti. “Yeni iş tanımları neler”, “Devrim sırasında hangi iş alanları güçlenecek”, “Çalışanları eğitmek adına hangi iş alanlarında eğitim fırsatı tanınmalı”, “Yeni fırsatları nasıl tanımlayabiliriz ve olumsuz yanları nasıl olumluya çevirebiliriz” gibi sorulara netlik kazandırmak adına birçok tahmin yürütüldü. İlgili durumun gerek olumlu gerek olumsuz yanlarını aşağıda ele almaya çalıştım.

İnsanları, yapay zekâ ve bu alanda geliştirilen yeni teknolojilerin birçok çalışanın işini kaybetmesine neden olacağını ve yeni teknolojiler sayesinde birçok yeni iş alanının oluşacağını düşünen iki grup şeklinde sınıflandırabiliriz. Söz konusu durumu hiç değerlendirmeye çalıştınız mı? Amerikan gelecek bilimci Martin Ford’un “Rise of the Robots (Robotların Yükselişi)” isimli kitabında belirttiği üzere, yeni teknoloji gelecekte birçok iş alanını ortadan kaldıracak. Örnek vermek gerekirse, Amerika’daki iş alanlarının yaklaşık %50’sinin önümüzdeki 20 yıl içinde otomasyon teknolojisi nedeniyle ortadan kalkması bekleniyor.

Teknolojinin sınırları genişlediğinden, yaygın olarak sınıflandırmadığımız birçok iş alanı yaygın iş sınıfına dahil edilecek ve tahmin edilebilir işler olarak addedilecek. Teknoloji ve küreselleşme arasındaki hat, yüksek beceri gerektiren iş alanları elektronik ortamda yurt dışından daha kolay şekilde sağlanabileceği için bulanıklaşacak. Bilgi işlemeye dayanan ancak çalışanların ilgili iş ortamında fiziksel olarak bulunmasını gerektirmeyen (müşteri ile yüz yüze iletişim gibi) iş alanlarının hemen hemen tamamı gelecekte yok olma riski ile karşı karşıya ve uzun vadede tam otomasyona tabi. IBM’in müşteri hizmetleri alanındaki Watson teknolojisi gibi güçlü doğal dil sistemlerinin uygulamaya konması ile birlikte, müşteri hizmetleri merkezlerinde çalışan çok sayıda kişi işini kaybetmek zorunda kalacak.

Peki, Bu Durdurulamaz Evrimin Çözümü Nedir?

Teknoloji geliştikçe, iş süreçlerinin otomatikleştirilmesine ilişkin gelenek çözüm, çalışanları daha fazla eğitmek ve bunları daha yüksek beceri gerektiren görevlere kaydırmak oldu. Ancak bu çözüm bile risk altında olabilir çünkü makineler, yüksek beceri gerektiren işleri yapabilir. Makineler ve insanlar arasındaki bu karşılıklı mücadele hiçbir zaman sona ermeyecek gibi duruyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde görev yapan Erik Brynjolfsson ve Andrew McAfee’ye göre, çalışanlar, makineler ile yarışmak yerine onlarla birlikte yaşamayı öğrenmek zorunda. Değişim kaçınılmaz ve bu en iyi çözüm gibi görünüyor, fakat işverenler gerekli yatırımları yapmazsa ne olacak?

Güncel bir araştırmaya göre, beyaz yakalı çalışan alanında gerçekleştirilen otomasyon süreçleri sonucunda ilk başta ortadan kalacak iş alanları yeni üniversite mezunlarının başvurduğu giriş pozisyonları olacak. Bu nedenle işverenler çalışanlarını yüksek beceri gerektiren pozisyonlara kaydırıyor. Kendinizi iyi şekilde eğitir ve sektörünüzde bir fark yaratırsanız meslektaşlarınızdan bir adım önde olabilirsiniz. Yukarıda bahsettiğim üzere, yapay zekâ teknolojisi otomasyon üzerinden beceri gerektirmeyen iş alanlarını tehdit ediyor, ancak diğer yandan yüksek beceri gerektiren yeni iş alanları oluşturma imkânı tanıyor. Düşük vasıflı çalışanlar otomasyon nedeniyle risk altında, ancak söz konusu durum işgücü piyasası yeniden ayarlanana kadar kısa vadeli bir etkiyse ne olacak?

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) yeni raporuna göre, makineler ve algoritmalar sayesinde iş yerlerinde 133 Milyon yeni iş alanının oluşması bekleniyor, bununla birlikte 85 Milyon iş alanı 2025 yılına kadar ortadan kalkacak. Yani rapora göre, yapay zekanın geliştirilmesi sonucunda önümüzdeki yıllarda 97 Milyon yeni iş alanı oluşacak. Söz konusu raporu incelemenizi öneririm. Sonuçlar son derece şaşırtıcı. WEF’nin 2020 The Future of Jobs Report isimli çalışmasına buradan ulaşabilirsiniz.

1. Bölümde bahsettiğim üzere, otomobiller, robotlar, beyaz eşyalar, bilgisayarlar ve benzeri teknolojik aletler insan beyni ve çalışma şeklinden ilham alıyor ve bunlar temelinde tasarlanıyor. Genel olarak “makineler”, bugün insanların yapabildiği hemen hemen her şeyi yapma yeteneğine sahip. Dolayısıyla işgücü piyasası, mavi yakalı ve hatta beyaz yakalı çalışanların makineler ile değiştirilmesi yönünde evrim geçiriyor. Otomasyon düşük vasıflı çalışanların yerini alıyor. Kalifiye bir çalışan değilseniz, kaçınılmaz sonu çok yakında yaşamak zorunda kalabilirsiniz. Diğer yandan, bu gerçeğin yapay yanları da göz ardı edilemez. Sonuçlar son derece net. Artık durup söz konusu hususa kafa yorma vakti. Gelişmelerden haberdar mısınız yoksa tüm bunların bir peri masalından ibaret olduğunu düşünen kişilerden misiniz?

“Yapay zekâ, insanlığı yok eden kötülük olmak zorunda değil. Yapay zekâ bir amaca sahipse ve insanlık bu yolda yapay zekayı engellemeye çalışırsa, yapay zekâ insanlığı hiç düşünmeden, sürecin olağan gidişatında yok edecektir, alınmaca gücenmece yok.” (“AI doesn't have to be evil to destroy humanity. If AI has a goal and humanity just happens to come in the way, it will destroy humanity as a matter of course without even thinking about it, no hard feelings.”)

Elon Musk

 

İlgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bir sonraki yazımda tekrar görüşmek dileğiyle!

 

Yazar: Özge Köktürk

 

Kaynak: https://www.karel.com.tr/blog/robotlar-isimizi-elimizden-alacak-mi

 


İlginizi Çekebilecek Yazılar





İletişim | Gizlilik | Kullanım Koşulları