Siyah Önlüklü Çocuklar, Şimdi Robot Yapıyorlar!
Siyah Önlüklü Çocuklar, Şimdi Robot Yapıyorlar!
“Yapay zekânın bir program yükleme süresince öğreneceği işi, bir insana 20 senede öğretmek artık mantıklı bir seçenek değil” diyen online iş platformu SanalUzman’ın Genel Müdürü Niyazi Bekiroğlu, Eğitim 4.0 dönüşümünün artık bir zorunluluk olduğuna dikkat çekiyor.
Peki, yetenek ve spesifik uzmanlığa vurgu yapan Eğitim 4.0 kavramı iş dünyasında neleri değiştirecek? Cevapları; 26. PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi’ndeki “Eğitim 4.0: Siyah Önlüklü Çocuklar Şimdi Robot Yapıyorlar” konulu oturumda konuşuldu.
Sanayi 4.0, yarının değil bugünün gerçeği. Başlamış olması gereken adaptasyon süreci ise henüz çoğu kurum için bilinmezlerle dolu. Yapay zekâ, otonom araçlar, robot teknolojileri, büyük veri, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik ve niceleri insanlığın bugüne kadar şahit olmadığı büyük bir değişimin sonuçları. Sanayi 4.0'a geçişin anahtarı ise tabii ki Eğitim 4.0 ve çalışan deneyimi.
Peki, Eğitim 4.0’ın formülü nedir? İş dünyası ve çalışma modelleri bu yeni eğitim yaklaşımı ile nasıl şekillenecek? Tüm bu soruların yanıtları; PERYÖN Türkiye İnsan Yönetimi Derneği tarafından düzenlenecek 26. PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi’nde cevap buldu.
Etkinliğin ilk gününde düzenlenen “Eğitim 4.0: Siyah Önlüklü Çocuklar Şimdi Robot Yapıyorlar” konulu oturumda Eğitim 4.0’ın işe bakışını ve çalışma modellerine nasıl yansıyacağını anlatan online iş platformu SanalUzman’ın Genel Müdürü Niyazi Bekiroğlu, “Dünya Ekonomik Forumu’nun ‘Mesleklerin Geleceği’ raporuna göre, beş yıl içinde 5 milyon işin otomasyonla birlikte yok olacağına dikkat çekti. Bekiroğlu, “Şu anda anaokuluna giden çocukların üçte ikisinin bugün var olmayan işlerde çalışacağı öngörülüyor. Dolayısıyla eğitim sisteminde de önemli değişimler yaşanacak. Bilginin bize çok daha yakın ve erişilebilir olduğu bu dünyada yeteneğin bilginin önüne geçeceği aşikâr. Çalışma biçimlerinde ise freelance yani bağımsız sistemler yerini alacak” dedi. |
“Boş kalan 200 bin üniversite kontenjanı bir eğilimin göstergesi…”
Konuşmasında gençlerin eğilimlerine de dikkat çeken Bekiroğlu, “Yeni nesil zorla da olsa da istediklerini alacak. Üniversiteye giriş sınavında hak ettiği halde tercih yapmayan 852 bin aday var. Yaklaşık 200 bin kontenjan boş kaldı. ÖSYM tarihinde bu bir rekor. Buradaki mesajı iyi anlamak lazım. Çocukların mevcut eğitim sistemini neden talep etmediğini sorgulamak lazım. Artık gençler tesadüfi sıralamalara denk gelen bir bölümü, mesleği tercih etmiyor. Bu iş bana göre değil diyebiliyor. Amerika’da bu yıl yapılan araştırmaya göre Y ve Z kuşaklarındaki çocukların yüzde 74’ü hali hazırda freelance bir iş tecrübe etmiş. Bu çocukların yüzde 40’ı beş yıl içinde freelance olarak çalışmayı tercih edeceğini söylüyor. Freelance çalışanların ise yüzde 53’ü tekrar ofis ortamında çalışmak istemiyor. Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin yüzde 82’si ise girişimci olup, kendi işini yapmak istiyor. Yani dünya talep bazlı proje üzerine çalışma eğilimine doğru gidiyor. Bu nedenle eğitim sisteminin yeni dünya ihtiyaçlarına göre şekillenmesi fayda sağlayacaktır” dedi.
“2020’de 5 milyon işi robotlar yapacak”
Araştırmaların 145 yıl sonra insanların yaptığı tüm işlerin robotlar tarafından yapılacağını gösterdiğini anlatan Bekiroğlu, “İlk yatırımı yaptıktan sonra tekrar yatırım gerektirmeyecek yapay zekâ sistemlerine olan ilginin ve kullanımın artacağı öngörülüyor. 2020 yılına kadar beş milyon işin robotlar tarafından devralınması bekleniyor. Bu o kadar hızlı ilerliyor ki adapte olmak için eğitim sistemine bakmak şart. İşte Eğitim 4.0 burada devreye giriyor. Bizim robotların yapacağı işler konusunda değil, farklı alanlarda uzmanlaşmamız gerekiyor. Geldiğimiz noktada bir yapay zekânın bir program yükleme süresince öğreneceği işi, bir insana 20 senede öğretmek artık mantıklı bir seçenek değil” dedi.
İnsanları her konuda uzmanlaştırmaya çalışan bir yapıdan çok, spesifik konulara odaklı eğitim sistemlerinin geleceğine değinen Bekiroğlu, “Dünya Ekonomik Forumu’nun ‘Mesleklerin Geleceği 2018’ raporuna göre bizler öğrenmeye, bildiklerimizi unutmaya ve yeni şeyler öğrenmeye hevesli olmazsak ömür boyu çalışabileceğimiz bir iş yok. Bir insan geçmişte yaşamı boyunca yedi iş değiştirirken artık bu rakam 30’lara yaklaşmış durumda. Freelance çalışanlara baktığımızda eğilimin sürekli kendini geliştirme odaklı olduğunu, piyasa talepleri ile şekillendiğini görüyoruz. Bu eğilim daha da artacak. İnsan kaynağı pozisyon doldurmak üzerine değil, verimliliği artırmak üzerine odaklanmalı. Bir Lego’nun parçaları gibi, kurumlar freelancerlardan (bağımsız uzmanlardan) takımını oluşturup, işini yönetmeli ve başarıyı yakalamalı. Şu anda dünya, doğum öncesi sancı çekiyor ve yeni bir doğum yapacak. İş yapış biçimleri değişecek. “İnsanın bilgili olanı değil, yetenekli olanı önemli” denilecek bir döneme giriyoruz. Bu yetenekleri nasıl öne çıkartacağımız kritik bir önem taşıyor. Kurumların ekiplerini yeteneklere göre şekillendirmesi gerekiyor. Bilgi bilgisayarların içinde, yetenekse insanın doğası ile birlikte geliyor” dedi.