“Türkiye’nin net ve milli bir yapay zekâ stratejisine ihtiyacı var”
“Türkiye’nin net ve milli bir yapay zekâ stratejisine ihtiyacı var”
Zingat.com CTO’su ve Kurucu Ortağı Mehmet Erkek, bu yıl ilki gerçekleştirilen yapay zekâ konferansı DeepCon’18’e katıldı. Pek çok farklı sektörün, kamu kurumlarının ve akademi dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı konferansta yapay zekânın gayrimenkul sektöründe kullanımının önemine ilişkin bilgiler paylaşan Erkek, Türkiye’nin “üretmeye” ağırlık vermesi gerektiğini, bu nedenle ülke olarak net ve milli bir yapay zekâ stratejisine ihtiyacımız olduğunu vurguladı.
Gayrimenkulde bilgi ve verinin değerini öne çıkaran çalışmaları ve projeleriyle öne çıkan Zingat.com, “Yapay Zekâ Üreten Türkiye” sloganıyla yola çıkan ve 5-6 Ekim tarihlerinde Deep Learning Türkiye (DLTR) öncülüğünde, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve HAVELSAN’ın ev sahipliğinde birincisi düzenlenen yapay zekâ konferansı DeepCon 2018’e katıldı.
Yapay zekânın kullanılabilir uygulamaları ve bu uygulamaların endüstriyel adaptasyon sürecinde Türkiye’de izlenmesi gereken yolların ele alındığı ve izleyicilerden yoğun ilgi gören konferansta “Türkiye’de Yapay Zekâ Çalışmaları” başlıklı panelin moderatörlüğünü gazeteci Şule Güner yaptı. Panelin konuşmacıları arasında Zingat.com CTO’su ve Kurucu Ortağı Mehmet Erkek’in yanı sıra Erciyes Üniversitesi’nden Doç. Dr. Alper Baştürk, Celal Bayar Üniversitesi’nden Doç. Dr. Deniz Kılınç, Beykent Üniversitesi’nden Dr. Şebnem Özdemir ve HAVELSAN Büyük Veri ve Yapay Zekâ Teknolojisi Müdürü Orçun Dayıbaş da yer aldı.
“Veriye ulaşım kolaylaşırsa, Türkiye potansiyelini ortaya koyabilir”
Yapay zekânın geliştirilebilmesi için ilk adımın veriyi oluşturmak ve nitelikli veriyi sağlayabilmek olduğuna değinen Mehmet Erkek, bu adımın ardından ise alan bilgisi olan uzmanlarla çalışmanın geldiğini söyledi. “Türkiye’nin topyekûn, çok net ve milli bir yapay zekâ stratejisine ihtiyacı var, bu tartışmasız böyle” diyen Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konferansın odağına da aldığımız gibi, yapay zekâ üreten Türkiye olmalıyız. Çin geçtiğimiz yıl bu alana 2030’a kadar 7 milyar dolar yatırım yapacağını, 2030’da 160 milyar dolarlık piyasa oluşturacağını açıkladı. Rusya da 2025’e kadar ordusunun yüzde 30’unu milli savunmada yapay zekâ teknolojileriyle donatacağını ifade etti. Bizim de ülke olarak çok net bir stratejiye ihtiyacımız var. Veriye ulaşım kolaylaşırsa; genç, meraklı ve başarılı nüfusumuzun yarattığı potansiyel doğrultusunda bu alanda çığır açacak projelere imza atabiliriz.” |
“Yapay zekâyı kullanarak veriyi ‘Ayşe teyzeleştiriyoruz’”
Konferans dâhilindeki panel kapsamında yapay zekânın gayrimenkul sektöründeki kullanım alanları üzerine de konuşan Mehmet Erkek, sektörün dünyanın en büyük değer sınıfını oluşturduğunu ve değerin bu kadar fazla olduğu bir ekosistemde verinin ise son derece eksik olduğunu vurguladı. Kulaktan dolma bilgilerle hareket edilen gayrimenkul sektöründeki ciddi açığı kapamaya odaklandıklarını ifade eden Erkek, sözlerine şöyle devam etti: “Yapay zekâ ve veri kullanımına en çok ihtiyaç duyulan sektörlerden birinde faaliyet gösteriyoruz. Basit bir örnekle anlatmak gerekirse; ‘Nereden ev alayım? Doğru zaman mı? Evimin değeri nedir? Kiraya mı çıkayım satın mı alayım?’ gibi soruların yanıtını insan kısa zamanda veremiyor veya vermekte zorlanıyor. İşte yapay zekânın gücü burada devreye giriyor. Yapay zekâ algoritmaları ve modellemeleri çok daha kısa zamanda en makul sonucu ortaya koyabiliyor. Bu anlamda yapmaya çalıştığımız şey, bu kararları ‘Ayşe teyzeleştirmek’ yani yapay zekâyı Ayşe teyzenin de kolayca anlayabileceği düzeyde kullanabilmek.”
“Öncü ülke olabilmemiz için kamu, özel sektör ve akademi iş birliği yapılmalı”
Düzenledikleri konferansla ilgili konuşan Deep Learning Türkiye’nin kurucularından Merve Ayyüce Kızrak şunları söyledi: “Konferansımıza gençlerin yoğun ilgisi vardı, bu bizleri çok mutlu etti. Bu etkinlikle ülkemizin yapay zekâ alanında öncü ülke olmasının, Türkiye’nin yapay zekâ stratejisinin ortaya konmasının yanı sıra kamu, özel sektör ve akademi iş birliğinin tam olarak sağlanmasıyla mümkün olabileceğini gördük. Deep Learning Türkiye olarak benimsediğimiz paylaşımcı ve birlikte çalışma kültürünün Türkiye genelinde bir alışkanlık haline gelmesini hedefliyoruz.”
Deep Learning Türkiye’nin kurucularından Fuat Beşer ise, "17 konuşmacının yer aldığı ve 23 atölye çalışmasının yapıldığı etkinliğimiz kapsamında dünyada ve Türkiye'de gerçekleştirilen yapay zekâ çalışmalarını 1600 katılımcımızla paylaşma fırsatı bulduk. ‘Yapay Zekâ Üreten Türkiye’ vizyonuyla önümüzdeki dönemde de çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.