Ulak Haberleşme Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Celal Sami Tüfekci İle Söyleşi



 Ulak Haberleşme Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Celal Sami Tüfekci İle Söyleşi

Bilgi ve bilişim güvenliği alanında toplumun her kesiminde bilgi ve bilinç düzeyini artırmak, bu konu ile ilgili teknolojik gelişmeleri izlemek, milli teknolojilerin geliştirilmesine katkı sağlamak; bireysel, kurumsal ve ulusal düzeydeki riskler konusunda farkındalık oluşturmak amacı ile ULAK Haberleşme Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Celal Sami TÜFEKCİ ile Türkiye’de savunma sanayiinin durumu, devletimizin kalkınmasında IT ve Telekomünikasyon sektörünün yeri ve bilhassa bilgi güvenliği ve 5G alanında bilinmesi gerekenler, çözüm önerileri hususunda ülkemizin dünü, bugünü ve geleceği adına yapılması gerekenleri konuştuk. 

CyberMag: Öncelikle yıllarca savunma sanayiinde görev almış birisi olarak;  devletimizin kalkınmasında bu alana yapılan yatırımların yeri ve önemi nedir?

Dr. Celal Sami TÜFEKCİ:Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi devletimiz de savunma sanayii alanında yatırımlar yaparak, bu alanda elde edilen yenilikleri ekonomik güce dönüştürme hedefinde.

Yerli ve milli olarak üretmiş olduğumuz savunma sanayii ürünlerimiz ve bu ürünlerimiz için çalışan yan firmalarımız, yatırımlarımıza değer kazandırmaya ve gittikçe güçlenen bir ekosistem olmamıza katkı sağlıyorlar.

Savunma sanayii alanında devletimiz tarafından sağlanan kaynaklarla yapılan çalışmalar sonucunda,herkesin takdir ettiği ve bildiği üzere, iyi bir seviyeye gelmiş bulunuyoruz. Ülkemizin platform ve sistemlerinin altsistem, bileşen ve teknoloji ihtiyaçlarınıbelli bir oranda kendi özgün çözümlerimizle gideriyoruz. Ancak en kısa sürede,bu bağımlılığı tamamen ortadan kaldırmak veileri teknoloji ihraç eden bir ülke konumuna gelmek istiyoruz.Çünkü teknolojik gücümüzü uluslararası rekabet gücüne dönüştürmeyi; yurt dışına ihraç ettiğimizmilli ürünlerimizleülkemizindünyanın ilk 10 ekonomisi içinde olma hedefine katkı sağlamayı amaçlıyoruz.

Günümüz teknolojisinin geldiği aşama sonucunda, yatırımlar sadece fiziksel harp sahası için değil, siber vatanın güvenliği konusunda da devam etmektedir. Bu kapsamda ULAK olarak “Türkiye’nin verisi milli güvenlik meselesi’’ yaklaşımımızlaçalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çünkü içinde bulunduğumuz bu bilgi çağında, ancak kendi milli yazılım ve donanımlarımızla, müreffeh ve güvenli bir ülke olabileceğimize inanıyoruz.

CyberMag: ULAK Haberleşme’nin kuruluşu, bugüne kadar olan çalışmaları, ürünleri ve vizyonundan bahseder misiniz?

Dr. Celal Sami TÜFEKCİ: 2013 yılında Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde yürütülen ULAK projesi ile başlayan çalışmalarımız, 2017 yılında ULAK Haberleşme  A.Ş. adıyla Savunma Sanayii Teknolojileri A.Ş. (SSTEK) şirketinin bir iştiraki olarak kurumsal kimliğimizi kazanmamıza vesile olmuştur. Daha sonra şirket hisselerinin bir bölümünün ASELSAN ve HAVELSAN tarafından alınarak, hisselerimizdeki %24 SSTEK, %51 ASELSAN, %25 HAVELSAN pay dağılımı ile kurulmuş olan yeni ortaklık yapımız, sektörde güçlü bir birlikteliğin başlangıcı  olmuştur.

ULAK Haberleşme olarak hedefimiz, çağımızın önemli ve vazgeçilmez bir parçası olan iletişimi; yerli ve milli imkanlarla, sürdürülebilir, uçtan uca ve güvenli şekilde sağlamak. Bununla birlikte; yenilikçi, dinamik ve Ar-Ge’ye dayalı çözümlerimizle küresel bir firma statüsü kazanmak istiyoruz. ULAK Haberleşme olarak  ürettiğimiz ürün ve hizmetlerimizle bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz.

Ülkemizi güvenli iletişim altyapıları ile donatmak hedefimiz doğrultusunda bugün Türkiye’nin 71 şehrinde 1700’den fazla 4.5G ULAK baz istasyonu ile 2.5 milyonu aşkın vatandaşımıza ulaştık. Bunlardan 801 tanesi ile Türkiye’nin 3 büyük operatörüne de hizmet veriyoruz.

Teknolojik bağımsızlığımızı sağlayacak yerli ve milli çözümler üreterek, kamu güvenliği ve acil durum haberleşme sistemlerimizi hayata geçirmek için çalışıyoruz. Bu alanda pazara sürdüğümüz, uMAYA SD-WAN ve uMAYA SD-DC ile iç dış ağ bağlantılarına bağlı oluşabilecek güvenlik zaafiyetlerini de minimum seviyeye indirme gayretindeyiz.

Cumhurbaşkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu gibi devletimizin önemli kurumlarında milli güvenlik açısından ULAK 4.5G baz istasyonları kullanıma geçti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’mız ile de sözleşmeler imzalandı ve proje uygulama sürecine geçildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’mızlauMAYA SD-WAN projesi özelinde tamamlanması planlanan 190 sahayı tamamladık ve birçok noktada yeni kurulum yapmak üzere çalışmalara başladık. Türk Telekom yeni sahalarında da ULAK kalitesiyle devam etme kararı aldı. 92 yeni saha ve yeni bir ilimiz ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Turkcell ve Türk Telekom’dan sonra Vodafone’dan da aldığımız siparişler ile ULAK baz istasyonu kapasitesini geniş bir alana açtık.

Bununla birlikte savunma sanayii alanında çalışılan teknolojinin sivil alanlarda da yaygınlaşması için projelerimizi sürdürüyoruz. Bu projeleri Savunma Sanayii Başkanlığı ve sektörde kurulan ekosistem ile koordineli şekilde yürütüyoruz. Örneğin; 15 Ocak 2020’de başlayan İHA Tabanlı Askeri 4.5G Haberleşme Konsept Gösterimi Projesi ile LTE baz istasyonunun, ANKA İHA’ya entegre edilerek kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde, hafif, ucuz, kullanım alışkanlığı yüksek ve kolay temin edilebilir sivil ürünler (cep telefonu, modem vb.) ile birlikte kullanılmasını, taktik sahada güvenli haberleşme sağlamasını hedefliyoruz. Taktik sahada, askeri personel kullanımının yanı sıra, orman yangını, deprem vb. afet ve acil durumlarda operasyonel olarak kullanılabilecek bu yetenek gösterimini, 2021 yılı içinde tamamlanıp, 2022 yılında da etkin bir şekilde kullanmayı hedefliyoruz. Bir yandan da Türkiye’nin 5G ve ötesinde iletişim gücü olarak çalışmalarımıza hız verdik.

CyberMag: 10 yıl sonra ULAK Haberleşme’nin bulunacağı konum nedir, neleri öngörüyorsunuz?

Dr. Celal Sami TÜFEKCİ:ULAK Haberleşme, bundan 4 yıl önce başlayan çalışmalarından edindiği bilgi ve tecrübeyi, Türkiye’nin 5G ve ötesine giden yolda milli haberleşme gücü olmak için konumlandırırken, gelişen teknolojiyle birlikte daha da ilerlemek, gelişmek ve ekosistemini güçlendirmek için  çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Bu çalışmalarda  Cumhurbaşkanlığı’mız ve Savunma Sanayii Başkanlığı’mızın da desteklerinin önemini bir kez daha vurgulamak isterim. 4 yıl gibi kısa bir sürede Türkiye’nin her köşesine ulaşıp milyonlarca vatandaşımıza hizmet sağlıyor olmamız, gelecekte ulaşacağımız başarıların bir göstergesidir diyebilirim. Amacımız yalnız Türkiye’nin iletişim gücü olmak değil; dünya çapında da Telekomünikasyon sektörünün öncü firmalarından biri olmak. Öncelikli hedefimiz Türkiye’nin 5G’yi tüketen değil üreten ülke olmasını sağlamak olsa da; bir sonraki adımımız global çapta bu teknolojiye yön veren, yenilikçi ve dinamik bir ekosistem oluşturabilmektir. 10 yıl sonra sektörün önde gelen firması olarak çalışmalarımızı az önce bahsettiğim yönde uluslararası boyuta taşıyarak; imza attığımız başarılar ve bu başarıları taçlandıran ödüllerimiz ile var olacağımıza hiçbir kuşkumuz yok. Ayrıca; 5G’de güçlü insan kaynağımızı ve edindiğimiz tecrübeyi gelecek kuşaklara aktarmak ve bugünden yarının nitelikli insan kaynağını sektöre kazandırma vizyonunumuzla ülkemizin teknolojik bağımsızlığını her daim ileriye taşımak arzusundayız.

CyberMag: Türkiye’nin iletişim sektöründe katettiği yolu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu ilerleme gelecekte nasıl bir boyut kazanacak?

Dr. Celal Sami TÜFEKCİ:İletişim sektörü, sosyal hayattan iş hayatına kadar her alanda hayatımızın  bir parçası olmuş durumda. 1G teknolojisi ile başlayan bu serüven, 1980’li yıllarda ilk nesil kablosuz telefon olarak hayatımıza girdi. 1G’den sonra gelen 2G ile ses ve veriler şifrelendi böylece iletişim önceye nazaran daha güvenli hale geldi. 2009 yılında hayatımıza giren 3G teknolojisi ile veri hızı arttı; görüntülü konuşabilme imkanı ortaya çıktı. Buna bağlı olarak akıllı telefon kullanımında ciddi bir artış oldu. 2016 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye 4.5G teknolojisi ile tanıştı. 3G’ye göre yaklaşık 10 kat hızlı veri hızına sahip bu teknoloji ile görüntülü konuşmadan sosyal medyaya kadar tüm konularda kaliteli, hızlı ve güvenli bir iletişim halkımızla buluştu. 4.5G hizmeti verirken 5G’ye yönelik çalışmalarımız da devam ediyor. 5G’nin hayatımıza girmesiyle yaşanacak olan teknolojik sıçramanın farkındalığı ile her daim  çalışıyor, ülkemizin milli iletişim altyapılarını ULAK kalite ve güvencesiyle insanların hizmetine sunuyoruz ve  her zaman en iyisini  sunmak için de çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz.

Son zamanlarda  Covid-19 salgını nedeniyle de, eğitim, pazarlama, ticaret gibi birçok alan online olarak faaliyet göstermeye başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sn. Adil Karaismailoğlu’nun da açıkladığı gibi 2020 yılında iletişim ve haberleşme sektörü yüzde 14 oranında büyüdü. 2020 yılının ikinci çeyreğinde, bir önceki döneme göre, internet veri kullanım oranı yüzde 55 arttı. Burdan çıkardığımız sonuç insanların kablosuz ağ ve internet kullanımına yönelik talebinin arttığı yönündedir. Günümüz koşullarını ve pandemiyi de göz önünde bulundurursak bu talebin artışını olağan karşılıyoruz. Halkımızın artan iletişim ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte iletişim ağları oluşturmak ve hizmete sunmak da bizim işimiz. Bu ihtiyaç gün geçtikçe artacak. Bugün belki 5G hayatımızda zaruri bir ihtiyaç gibi görünmese de önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bu konudaki talep artacak. Elbette bu ilerleme 5G ile de sınırlı kalmayacak. 6G, 7G derken daima bir yenileme ve gelişme sirkülasyonu içerisinde olacağız. Bizim için en önemli unsur veri güvenliği. Verilerin güvenliğinin milli bir mesele olduğunun altını çizerek “Türkiye’nin verisi milli güvenlik meselesi” diyoruz ve bu sorumlulukla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Günümüzde adını sıkça duyduğumuz yapay zeka konusuna da bu noktada kısaca değinmek isterim. Yapay zeka, operasyonları iyileştirmek ve kârlılığı yükseltmek için daha önce çözülemeyen verilerden bir sonuca ulaşmayı hedefler. 5G ağları da yapay zekanın gelişmesini belli oranda hızlandıracak bir teknolojidir desek yanlış olmaz. Çünkü 5G  bant genişliği ile verileri toplama ve işleme konusunda bilgi işlem gücü olacaktır. Konuya bu kapsamda baktığımızda bu iki teknolojinin gelişme ve ilerlemesinin birbirini desteklediğini ve güçlendirdiğini söyleyebiliriz. 

CyberMag: Peki 5G nedir? Güvenli iletişim 5G ile nasıl sağlanacak?

Dr. Celal Sami TÜFEKCİ:Kullanmış olduğumuz ve halen yatırımları süren 4,5G teknolojisinin ardından 5G teknolojisi ile birçok alanda değişim, dönüşüm bekleniyor. Kesintisiz ve güvenli; 100 kata kadar daha hızlı veri akışı sunan bu teknoloji sadece mobil sektörünü değil aynı zamanda endüstri, akıllı şehirler, akıllı ulaştırma sistemleri, akıllı hastaneler, sürücüsüz araçlar gibi birçok alanın altyapısını oluşturacak ve yüksek güvenilirlikte, oldukça düşük gecikme ile sistemleri destekleyerek yol haritamızın bir parçası olacaktır. Bunun için 5G’nin tüm sektörlerle ilgili hazırlıklarına katkı sağlamak adına bir an önce altyapıyı hazır hale getirmeliyiz.

Devletimizin de desteğiyle 5G ve ötesinde hedefimiz, ülkemizde haberleşme altyapısını oluşturup vatandaşlarımıza dijital eşitlik imkânı sunmak ve ulaşılmadık tek yer bırakmamaktır. Türkiye’nin ilk yerli ve milli baz istasyonu ULAK’ı bu gaye ile ürettik. Uçtan uca yerli ve milli 5G projesi çalışmalarımız çok yoğun olarak devam ediyor ve milletimize bu hizmeti en kısa sürede sunabilmeyi sabırsızlıkla ve heyecanla bekliyoruz. Kısa zaman önce BTK’nın düzenlediği; Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sn.Adil Karaismailoğlu’nun da katılım sağladığı 5G lansman toplantısında, uçtan uca yerli ve milli 5G projesi’nin demolarını canlı olarak kamuoyuna sunma fırsatımız oldu.

2020 yılında 5G testleri başarılı bir şekilde tamamlanmıştı, 2021 yılında çalışmalarımız durmaksızın ve sonuç odaklı ilerliyor. 2022 yılında frekans ihalesi’nin tamamlanması ve akabinde 2023 yılında ilk 5G sinyalinin milletimizin hizmetine sunulmasını öngörüyoruz. Hedefimiz, diğer ülkeler ile paralel bir uyumluluk içinde 5G’yi üreten ve geliştiren bir ülke olmak ve dijital dönüşüm sürecine hız kazandırabilmek. Şu an dünyada 7 ülke 5G teknolojisine geçiş için altyapı çalışmalarını sürdürüyor. ABD, Çin ve Güney Kore 5G konusunda öne çıkan ülkelerden birkaç tanesi. Şimdiye kadar altyapısı en gelişmiş ülkelerden biri olan Güney Kore'de, mobil kullanıcılarının tamamının 2027 yılına kadar 5G’ye geçiş yapacağı tahmin ediliyor. 

ULAK olarak, 3 büyük operatöre baz istasyonu üretiyor ve sahada kurulumunu sağlayarak dünyadaki sayılı ülkeler arasında yer alıyoruz. Türk mühendisleri tarafından geliştirilen yerli ve milli ULAK LTE-A baz istasyonunu; operatörlerin iletişimi konusunda Türkiye'nin birçok noktasında büyük kısmı Ulaştırma Bakanlığı’nın evrensel projesi adı altında, nüfusun az olması sebebiyle operatörlerin yatırım yapmasının ekonomik olmadığı durumlarda baz istasyonu kurma programı çerçevesinde canlıya alıyoruz. Bu baz istasyonları 3 GSM operatörüne de  hizmet veriyor. Yurt dışında faaliyet göstermek için de adımlar atmaya başladık.Azerbaycan, Arnavutluk, Balkanlar, Kıbrıs ve Asya’daki bazı ülkelerden talepler var, bu alanda planlamalarımız sürüyor. En yakın zamanda bu planların da projelere ve başarılara dönüşeceğinden kuşkumuz yok.

Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın da söylediği gibi, dijital dönüşümün güvenlik boyutu en az ülkelerin fiziki savunması kadar önemlidir. Bu sebeple ülkemizin bilgi güvenliğini sağlama konusunda titizlikle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 5G, önceki birçok teknolojiden çok daha güvenli bir şekilde tasarlanıyor. Ancak siber güvenlik sadece fiziki altyapıyı değil, bu altyapının üretilmesini ve etkin şekilde kullanılması konularını da içeriyor. 5G teknolojisinde işlemci güçleri, sanal ağlar ve uç bilişim gibi yeni kavramlar özelinde olabilecek açıklar kullanıcıları etkileyecektir. Bu nedenle teknolojiye hakim olup düzgün yönetmek elzemdir. ULAK olarak, bir taraftan 5G ile ilgili geliştirmeleri yaparken bir taraftan da 5G’nin anahtar teknolojileri olan SDN ve NFV konularında yazılım tanımlı veri merkezleri, geniş alan ağları ve güvenlik hususlarında geliştirmelere devam ediyoruz.

CyberMag: Son yıllarda internetin kullanımının artmasıyla birlikte ortaya çıkan IoT (nesnelerin interneti) kavramı ve internete bağlı cihaz sayısının artışı; bir başka hayati husus olarak bilgi güvenliği konusunun önemini, yerli ve milli çözümlerin ülkemiz adına geliştirilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu bilgiler ışığında, Türkiye’deki siber güvenlik sektörünün durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dr. Celal Sami TÜFEKCİ: Ülkemizde siber güvenlik sektörü gün geçtikçe büyüyor ve önem kazanıyor. Türkiye’nin verisi sadece yerli ve milli üretimlerimiz, projelerimiz ile güvende olacaktır. Bu bağlamda her geçen gün daha da büyüyen siber güvenlik ve savunma sektörümüz büyük bir önem taşıyor. Devletimiz yatırımları ile bu sektöre olan desteğini gösterirken aynı zamanda ne derece önemli olduğunu da vurguluyor.

Nesnelerin interneti göz önüne alındığında daha otonom ve kontrolsüz bir sensör ortamından bahsediyoruz. Hangi bilginin nereden geldiği ya da bu bilgiyi veren kaynağın verilerinin güvenliği, değiştirilemezliği ve bütünlüğü çok kritik hale geliyor. Bu açıdan sadece bilgi sistemleri değil endüstriyel operasyon ağ altyapısının da güvenliği ön plana çıkmakta.  Bilişim sektörümüz de bu değişikliklere ayak uydurmakta ve farklı endüstriyel siber güvenlik ürünleriyle varlık göstermeye çalışmaktadır.

CyberMag: İnternet kullanım oranlarındaki artışı neye bağlıyorsunuz? İnsanlar açık bilgi ortamlarına neden bu kadar istekli?

Dr. Celal Sami TÜFEKCİ:İçerisinde bulunduğumuz dönemi internet çağı olarak adlandırabiliriz. İnsanlar artık, aradıkları birçok bilgiye ve ihtiyaçlarına, internet üzerinden çok kısa sürede erişebiliyorlar. Bu durum sağladığı zaman tasarrufu nedeniyle oldukça faydalı. Eğitimlerin internet üzerinden alınabildiği; toplantıların, konferansların, hatta fuarların internet üzerinden düzenlenebildiği, birçok başvurunun online olarak alındığı günümüzde, doğal olarak eskiye oranla daha fazla internet kullanımı gerekiyor.

Örneğin 65-74 yaş grubunda internet kullananların oranı TÜİK verilerine göre, 2015'te yüzde 5,6 iken 2020'de yüzde 27,1'e  yükselmiş durumda. Çünkü internet,her yaşta, yaşamlarımızı kolaylaştırıyor ve bizlere tamamen açık bir bilgi ortamı sağlıyor. Ancak bu konuda farkında olmamız gereken önemli bir husus var ki o da; bu derece geniş tabanlı bir bilgi erişim ortamında kendi bilgilerimizi koruma altına almamız gerekliliği. İnternetin beraberinde getirdiği birçok kolaylık ve imkanın yanı sıra  barındırdığı riskleri de  unutmamalı, bu konuda önlemlerimizi en kısa sürede almalıyız.

CyberMag: Siber saldırıların mağduru ya da bu saldırılara istemeden alet olmamak için vatandaşlarımızın alabileceği önlemler nelerdir?

Dr. Celal Sami TÜFEKCİ: Türkiye, dünyada siber saldırıların en fazla risk oluşturduğu 10 ülke arasında yer alıyor. Siber saldırılar (cyberattack) bir şahıs veya kuruluş tarafından başka bir şahsın veya kuruluşun bilgi sistemini ihlal eden kötü niyetli ve kasıtlı girişimler olarak adlandırılabilir. Şirket sunucularınızda ve bilgisayarlarınızda sakladığınız şirket bilgileriniz, özel verileriniz, fikri mülkiyet konusu dosyalarınız ve işletmeniz için hayati değer taşıyan daha birçok kıymetli bilgilerinizin korsanlar tarafından ele geçirilmemesi için yapmanız gereken çok basit bazı önlemler bulunmakta. Bunlardan bazılarını size örnek olarak verebilirim.

Öncelikle siber riskler ve güvenlik konusunda eğitimler alın. Bilgisayarlarınıza anti-virüs ve anti-casus yazılımları kurarak bunların sürekli olarak güncel ve çalışır halde olduğundan emin olun. İnternet bağlantılarınız için bir güvenlik duvarı kullanın. Ağ içinde barındırdığınız bilgilere erişimleri limitleyin ve erişim yetki sınıfları oluşturun. Bilgisayarınız ve dosyalarınız için birer güvenlik şifresi oluşturun ve bu şifreleri düzenli olarak değiştirerek güncel tutun. Böylelikle siber saldırıların mağduru olmaktan veya bu saldırılara istemeden de olsa alet olmaktan kaçınmış olur; kendinizin ve çalıştığınız şirketin bilgilerinin güvenliğini koruma altına almış olursunuz. Buna ilave olarak vatandaşların verilerini paylaştığı kurumlarda siber güvenliği artırılmış milli çözümlerle altyapısını teçhiz etmesi bir o kadar önemlidir. Uçtan uca şifreleme teknolojisi ile milli ürünler altyapınızda bu tür atakları zaten işin başında engelleyecektir.

CyberMag: Son dönemde yapılan araştırmalar sonucunda Türkiye’nin 15 bin siber güvenlik uzmanı açığı olduğu konuşuluyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Uzman açığının kapatılması için yapılması gerekenler sizce nelerdir? Üniversitelerin siber güvenlik noktasında üzerlerine düşen görevleri yaptığını düşünüyor musunuz? Lisans veya yüksek lisans programları içerik veya nicelik olarak yeterli midir?

Dr. Celal Sami TÜFEKCİ: Ülkemizde siber güvenlik sektörü hızlı büyüyen bir sektör halini almış durumda.Gerekli yatırımlar ve devletimiz destekli milli ürünlerin alımı konusundaki regülasyonlarlasadece ülkemizde değil globalde büyüyen bir sektöre sahip olmak hiçte zor değil. Üniversitelerimiz ellerinden geleni yapmakla birlikte, bizlerde gerek konferanslar gerekse iş birlikleri ile birbirimize destek olmalı ve bu süreçte sağlam adımlar ile ilerlemeliyiz. Üniversite sektör işbirliğinin daha da artırılması siber güvenlik alanındaki kalifiye iş gücünün hem nicelik hem de nitelik olarak artırılmasına katkı sağlayacaktır. Böylelikle üniversitelerde bu alana ilgi daha da artacak ve siber güvenlik ile ilgili çalışmalar yoğunlaşacaktır. Bu olaya sadece üniversite düzleminden bakmamak siber güvenliği üniversite öncesi lise döneminde ele almak da sektöre önemli katkılar sağlayacaktır.

CyberMag: Katılmış olduğunuztelevizyon programı ve panelde ULAK’ın halka arz edileceğini söylemiştiniz. Konunun detaylarını paylaşabilir misiniz?

Dr. Celal Sami TÜFEKCİ: Evet, daha önce ULAK için halka arz hazırlığı yaptığımızı açıklamıştım. Teknoloji, bilişim, haberleşme alanında Türkiye’nin gücü olma yolunda ilerliyoruz. Amacımız ULAK’ın  serbest piyasada işlem gören bir şirket haline gelmesini sağlamak. Bu anlamda kısa sürede ULAK’ı halka arz etmeyi planlıyoruz. Bunu tabiki hissedarlarımızla koordineli bir şekilde görüşmeler yürüterek ve mevcut projelerimizin netleştirilmesi akabinde yol haritamızı çizerek netleştireceğiz.

CyberMag: CyberMag Dergisi, siber dünyadaki riskler ve siber güvenlik konusuna odaklanmış Türkiye’nin ilk basılı ve elektronik dergisi olarak farkındalığı artırmayı ve insanları bilgilendirmeyi amaç edinmektedir. Bu amaçla yola çıkan ve yayın hayatına beş seneyi aşkın bir süredir devam eden CyberMagDergisi hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Dr. Celal Sami TÜFEKCİ: Siber dünyadan en son gelişmeleri rafine bir şekilde sunan CyberMag Dergisi’ni, alanında etkili ve önemli bir kaynak olarak görüyorum. Yayın hayatınızın başarılarla dolu bir şekilde sürmesini diliyorum.


İlginizi Çekebilecek Yazılar





İletişim | Gizlilik | Kullanım Koşulları