Büyük İnsan Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk!
Büyük İnsan Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk!
“Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Ulu Önder Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ebedi âleme intikal edişi hiç kuşku yok ki Türk ulusunu derin bir üzüntüye sevk etmiştir. O’nun ani ve apansız aramızdan ayrılışı bütün Türk milletlerini de derinden sarsmakla kalmamış, dünya üzerinde diğer milletler arasında da büyük bir yankı uyandırmıştır.
Atatürk’ün ölümünün hemen arkasından dünya liderleri tarafından yapılan tüm açıklamaların ortak noktası, O’nun dünyaya gelmiş çok nadir bir dahi olduğu, büyük devlet adamlığı ve diğer dünya milletlerine örnek olabilecek çalışmaları olmuştur.
Atatürk’ün reformcu ve ileriyi görebilen niteliklerinin yanında aynı zamanda büyük bir komutan olduğunu da bütün dünya kabul etmiştir. Türk Millî Mücadelesine yön vermiş, milleti ile birlikte “ya istiklal ya ölüm” diyerek, zaferin kazanılmasında en büyük pay sahibi kuşkusuz ki o olmuştur.
Ulu Önder Atatürk, Millî Mücadele sonrası sağlanan başarının asla yeterli olmadığını düşünerek bir benzerinin dahi yapılması çok güç hatta imkânsız olan birçok devrimler gerçekleştirmiştir. O’nun Türk Milletine en büyük hediyesi ise Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak olmuştur. Düzenlediği ve hayata geçirdiği değişim ve dönüşümler ile Türk Milletine çağ atlatmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya devletleri arasında saygın konuma yükselmesine vesile olmuştur.
İçine birçok şeyi sığdırdığı kısa yaşamının en son anına kadar memleketine hizmet etmiş olan bu büyük lider;
“Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar”
diyerek kurduğu cumhuriyete sahip çıkılmasını ve bunun ise çok çalışılarak bilimde ve teknolojide çok ileri bir seviyeye çıkılması suretiyle gerçekleşeceğini ifade etmiştir.
İşte, bütün 10 Kasım’lar bu yüzden ulusça içinde bulunduğumuz mateme rağmen; Atatürk’ün fikirlerinin en iyi bir şekilde anlaşılarak tatbik edileceği günler olarak kalmalıdır. 10 Kasım’larda bizler onu her seferinden daha da iyi anlayarak, düşüncelerinden en üst düzeyde istifade ederek, ilmin ve fennin ışığında ülkemiz ve ulusumuz için daha iyi neler yapabiliriz sorusuna cevaplar aramalı ve de vakit geçirmeden gerekenler ne ise onu yapmalıyız.
Ulu Önder Atatürk’ün ve onun silah arkadaşlarının ve de yol arkadaşlarının başardıklarını ve sonuçlarını görmezden gelmek, küçümsemek en basit ifadesiyle gaflet ve delaletten ibarettir.
Günümüz dünyasında ve yaşadığımız coğrafyada meydana gelen olaylara baktığımızda Cumhuriyetin, İstiklal ve Hürriyetin, bir Vatan toprağına sahip olmanın ne denli önemli, anlamlı ve kıymetli olduğunu görmemek için tek kelimeyle kör olmak gerekir.
Bu nedenlerle onun izinde yürüyen ve ulaştığı noktayı daha ilerilere taşıyacak bir kuvvetin varlığını damarlarındaki asil kanda hmekte olan Türk evladı, kendisinden beklenen başarıyı elde etmektedir ve etmeye de devam edecektir.
Büyük insan ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk!
Sen ebedi mekânında rahat uyu! Bizler emanet ettiğin Türkiye Cumhuriyeti’ne, Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Milletimizin bölünmez bütünlüğüne, Şehit kanlarıyla sulanmış Aziz Vatanımızın her karış toprağına, hürriyetimize, istiklalimize, Bayrağımıza ve Ezanımıza her zaman olduğu gibi gönülden sahip çıkacak ve ecdadımıza layık bir millet olmaya devam edeceğiz.
Ruhun şad olsun.
A.Oğuzhan ALKAN
CyberMag Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
