Sağlık Sektörü Kişisel Verileri İnceleme Raporu
Sağlık Sektörü Kişisel Verileri İnceleme Raporu
ACCERT Sektörel İnceleme Raporlarını hazırlayıp yayınlamayı planladığımızda hedefimiz, çeşitli sektörlerin kendisine has yasal ve pratik durumunu kişisel veriler ve mahremiyetin korunması açılarından ele alıp ilgili sektöre bir rehberlik sunabilmekti. Bu kapsamdaki kişisel verilerin işlenmesi ve korunmasına yönelik çok yönlü bir inceleme niteliğindeki ilk raporumuz Denizcilik sektörüne yönelikti.
Bugün, dünya derin ve gerçek anlamda küresel bir salgınla (pandeminin) mücadele içerisindedir. Kişisel veriler ve mahremiyet, bir salgın sırasında hala önemlidir, ancak ortamın hayati koşulları ve ölçeği göz önüne alındığında elbette toplumsal öncelikler değişebilmektedir. Korona virüsünün yayılmasını kesin verilerle –kişisel sağlık verileri de dâhil- takip etmek, salgının yayılmasını yavaşlatmak için gerekli olduğu kadar da hayati öneme sahiptir. Sağlık uzmanları vakaların ne zaman, nerede ve nasıl yayıldığını veya daraldığını tam olarak bilemedikçe salgını yavaşlatmak veya önüne geçmek neredeyse olanaksızdır.
KVKK’da olmasa da Avrupa’nın Genel Veri Koruma Tüzüğü’ndeki (GDPR) açıklamalarında salgınlardan bahsedilmektedir. Korona virüsü salgını, mahremiyetin korunma şeklini değiştirmeye başlamıştır. Çeşitli veri koruma otoriteleri, kişisel verilerin bu salgın sırasında daha etkin kullanımına ilişkin kurallarını mahremiyetin korunmasından da taviz verilmeden kullanılması için daha fazla görüş ve değerlendirmeler üretmeye başlamışlardır. Elbette asıl olan hayattır, insan hayatı… Kişisel verilerin koruması ile salgınla mücadelede kişisel verilerin (özellikle sağlık verilerinin) kullanımını bir çatışmaya dönüştürmeye veya kişisel veri korumadan feragat edilmesini gerektiren bir ortam yaratılmasına gerek yoktur. Teknoloji politikaları ve gizlilik haklarıyla ilgili olan her şey şu anda daha düşük önceliğe sahiptir, ancak kişisel verileri ve mahremiyeti etkileyen koruma ve düzenlemelerin nasıl değiştirildiği konusu yeterince dikkat ve özenle ele alınmazsa, bu durum kurumlara duyulan inanç ve güveni ciddi bir biçimde aşındıracaktır.
Konum takibi, temas izleme gibi insanların uzun süredir endişe duydukları gözetim türleri, bir salgında hastalığın yayılmasını izleme ve önlemede kesinlikle fayda sağlayabilir. Bu tür uygulamaların genişletilmesi, normal şartlar altında kabul edilecek ve desteklenecek bir durum olmamakla birlikte, bir salgında daha az sayıda insanın enfekte olmasını ve salgının yayılmasını azaltmak için bu tür kişisel verilerin kullanılması birçok hayatı kurtaracaktır. Finlandiya’da, telekomünikasyon işletmecisi Telia, hükümetin virüsle savaşması için gerçek zamanlı, ancak anonimleştirilmiş kullanıcı hareketi verilerini sağlamaktadır.
1 Bu noktadaki kritik konu, salgın gibi istisnai durumdaki haklar ve imtiyazlar kriz ortadan kalktığında neredeyse eski haline hiç döndürülemediğidir. Özellikle kişisel veriler ve mahremiyet açılarından bu durum, yeni sıkıntıların kaynağı olma olasılığı taşımaktadır. İşte böyle bir ortamda, sağlık sektöründeki kişisel verilerin, özellikle de kişisel sağlık verilerinin ve mahremiyetin korunmasına yönelik Sektör İnceleme Raporlarımızın 2.sini yayınlamanın, zamanlama açısından çok doğru olduğu düşüncesindeyiz. Bütün dünyayı istediği gibi yöneteceğini, her istediğini yapabileceğini ve her şeyi düzenleyip, denetleyip, kontrol altına alacağını sanan insanoğlu, aslında bu kadar güçlü olmadığını, aksine evrenin kanunları karşısında ne kadar çaresiz ve zayıf olduğunu da çok acı bir deneyimle görmeye başlamıştır. Ancak insanlık tarihinin çok önemli olaylarından birisi olan bu “Korona Salgını” bir gerçeği daha net bir şekilde ortaya koydu. Bu gerçek, yakın gelecekte yani korona sonrası dünyada, insanoğlunun hayatının hemen hemen her şeyiyle sayısallaştığı, bir siber hayat ve siber dünya olacağı gerçeğidir. Yarının “Siber Dünyasında” veri ve bilgi kavramları bugünden daha fazla anlam ve kıymet ifade edecek, bilginin ve verinin korunması ise daha önemli bir hale gelecektir. Kişisel verilerin korunması ve kişisel mahremiyet özelinde ise konu her zamankinden daha başka bir anlam kazanacaktır. Çünkü yeryüzünde yaşayan insanoğlunun tüm kişisel bilgileri, siber dünya içinde dolaşmaya başlayacak ve yeni bir e-insan tipi ortaya çıkacaktır.
Korona sonrası kimler hayatta kalır bilinmez ama bütün insanlığın en az kayıp ve zararla bu süreci atlatacağı umudu ve dileğiyle bu çalışmanın bundan sonraki süreçte insan için önemli bir kaynak olacağı inancını taşıyoruz. İnsanoğlunun varlığını sürdürmesinde, sağlıklı yaşamasında, mutlu olmasında en büyük paya sahip, başta Türk Hekimleri, sağlık kurumları ve çalışanları olmak üzere, tüm dünya sağlık insanlarına bu vesileyle bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz. Bu raporun sağlık sektörü ve sağlık çalışanları için küçük de olsa bir katkısı olursa kendimizi mutlu hissedeceğiz. Bundan sonraki süreçte farklı sektörler için hazırlamayı planladığımız Kişisel Verilerin Korunması kapsamındaki sektör inceleme raporlarını da kamuoyuyla paylaşıyor olacağız. Raporun hazırlanması sürecinde bizlere destek olan ve bu çalışmaya katkı veren tüm kişi ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyoruz.
RAPORU İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
Prof. Dr. Mustafa Alkan / Prof. Dr. Turhan Menteş / Mehmet Ali İnceefe
Mayıs.2020 Ankara