Sanayi Şirketlerinin %98'i, Sürdürülebilirlik Direktörlerinin Siber Güvenliği Güçlendireceğine İnanıyor
Sanayi Şirketlerinin %98'i, Sürdürülebilirlik Direktörlerinin Siber Güvenliği Güçlendireceğine İnanıyor
Ancak yarısından fazlasının böyle bir rolü hayata geçirme planı yok
Bazı sanayi kuruluşları için personelin ve diğer insanların sağlığını etkileyen siber güvenlik ihlalleri, karşılaştıkları en büyük siber güvenlik sorunlarından birine karşılık geliyor. Neredeyse tüm işletmeler (%98), sürdürülebilir kalkınma stratejisinin ve sürdürülebilirlik direktörlüğü özel rolünün siber güvenliği iyileştireceğinden emin. Bununla birlikte, kuruluşların sürdürülebilirlik politikalarına yaklaşımı karma bir seyir izliyor. Endüstriyel işletmelerin %56'sı sürdürülebilirlik direktörlüğü rolünü uygulamaya koymayı planlamasa da, yaklaşık yarısı zaten bu alanda teknik önlemlere (%50) ve yatırımlara (%44) sahip olduğunu veya uygulamayı planladığını söylüyor. Tüm bunlar Kaspersky'nin "Dijitalleşme Çağında Endüstriyel Siber Güvenlik Durumu" araştırmasının bulguları arasında yer alıyor.
Sürdürülebilirlik, yasal uyumluluk, güvenilir bir tedarik zinciri ve güvenilir müşteri ilişkilerinden sosyal sorumluluğa, çevreci girişimlere ve insan kaynaklarına kadar bir kuruluşun faaliyetlerinin pek çok yönünü kapsayan karmaşık bir yaklaşım gerektiriyor. Sanayi kuruluşlarının siber tehditlerden korunma düzeyi, çalışanlarının güvenliğini ve hassas müşteri verilerini, ortaklarla ilişkilerini, insan ve çevre güvenliğini doğrudan etkileyebiliyor. Bu, kuruluşların siber korumaya yönelik yaklaşımını geliştirebilmek için siber güvenliği sürdürülebilir kalkınma stratejilerinin bir parçası haline getirmeleri gerektiği anlamına geliyor.
Anket, bazı kuruluşların çalışanlarının (%32) ve diğer insanların (%18) yaşamlarını ve sağlığını doğrudan etkileyen saldırıların sonuçlarını ve hassas veri kaybını (%28) en önemli siber güvenlik zorlukları olarak gördüğünü söylüyor. Bu durum sürdürülebilirlik direktörünün rolünün tanımlanmasının da yer aldığı özel sürdürülebilirlik girişimlerinin, bu tür riskleri azaltmanın ve ilgili siber tehditlere karşı endüstriyel organizasyon korumasını iyileştirmenin bir yolu olarak görülebileceğini gösteriyor.
Bununla birlikte, sürdürülebilir kalkınma stratejilerinin yanı sıra özel yatırımlar, önlemler ve roller tutarlı bir uyuma sahip değil. Şirketlerin yarısından fazlası (%56) bir sürdürülebilirlik direktörü pozisyonu planlamazken, %34'ü hali hazırda ek teknik önlemlere sahip olduğunu ve %25'i sürdürülebilir kalkınma için yatırım yaptığını söylüyor. Gelecekte bunları yapmayı planlayanların oranı ise sırasıyla %16 ve %19.
Kaspersky Endüstriyel Siber Güvenlik Çözümleri İş Lideri Anton Shipulin, “Herhangi bir şirketin, özellikle endüstriyel bir şirketin faaliyetleri toplumu birçok yönden etkiler” diyor. “Sürdürülebilir kalkınma girişimleri, bu etkinin tarafsız veya olumlu olmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu açıdan bakıldığında, kuruluşların siber tehditlerden güvenilir bir şekilde korunması yalnızca bireysel bir hedef değil, genel sürdürülebilirlik eğiliminin bir parçasıdır. Bu yaklaşımı benimsemek siber güvenliğin işletmenin gündemindeki rolünü, kurumsal ve endüstriyel altyapıyı kapsayacak şekilde nasıl iyileştirilmesi gerektiğini, tüm çalışanların uygun siber hijyen uygulamalarını nasıl takip edeceğini düşünmeyi gündeme getirir."
"Dijitalleşme Çağında Endüstriyel Siber Güvenliğin Durumu" raporunun tamamını burada bulabilirsiniz. Kaspersky Industrial CyberSecurity ve endüstriyel tehditlere karşı korumayı nasıl geliştirebileceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.