Veri ve Veri Analitiğinin Tarihçesi



Veri ve Veri Analitiğinin Tarihçesi

Mehmet Ali İnceefe

Bugün içinde yaşadığımız dönemin en temel unsurunu veri olarak varsayıyoruz. Ancak, veriyi daha doğrusu büyük veriyi bilişim ve teknoloji ile özdeşleştirmiş durumdayız.

Halbuki veri de veri analitiği de hep vardı…

Sümerler MÖ4.000-2.000 yılları arasında yaşamış ve veri analizinin yazılı örneklerini ilk oluşturan uygarlıktır. O dönemde bile yazılı veri kayıtlarını çok sayıda insanı etkilemiştir. Bu verilerin kayıtları kaybolmadan günümüze kadar ulaşabilmiştir.

Romalılar demografik verileri MÖ 600 civarında kaydetmeye başladılar. Eski Mısır nüfus sayımını işgücünün büyüklüğünü belirlemek için kullanırken Çin'deki Han hanedanı 2. yüzyılda en büyük nüfus sayımını yapmıştır.

Bizlerin yakından bildiği hemşire Florence Nightingale, 1864-1865 yıllarına ait verilerin istatistiksel analiz sonuçlarını görüntülemek için infografikleri kullanan ilk insanlardan biridir ve bu yaklaşım ona sağlık uygulamalarını değiştirme ve sağlık alanında büyük bir reform yapma fırsatı vermiştir.

İngiltere’de John Snow isimli doktor, Londra'daki kolera kaynağını izlemek için benzeri bir veri toplama ve analiz teknikleri kullanarak, bu hastalığın genel kanının aksine "kötü hava" yoluyla değil, "sudaki bir ajan" tarafından bulaştığını göstermiştir.

Bugün yine benzeri bir dönemden geçiyoruz. Salgın bilişimin ve verinin yardımıyla en az zararla atlatılmaya çalışılıyor…

Ülkemizin tarihinde de veri önem verilen bir kavram olmuştur ve TÜİK’in öncülü olan “Merkezi İstatistik Dairesi” 1926 yılında kurulmuştur…

Ancak veri ile ilişkilere baktığımızda özellikle batıda bireylerin veri ile kurumlardan daha önce ve daha çok ilgilendiklerini ve bu verilerin analizlerinden çıkan sonuçları insan yaşamına uygulamaya başladıklarını görüyoruz; hava durumundan sağlığa, nüfus sayımından ticarete, bilimden teknolojiye hep daha çok veriyle daha fazla veri analizi ile uğraşanlar ticarette, bilimde oyunu değiştirmeyi başarıyorlar…

Yaşamı, teknolojiyi ve gelişmeyi şekillendiren veri ve bu verileri toplayıp bıkmadan inceleyenler olmuş…

Değerli hocalarımız Prof. Dr. Daron Acemoğlu ve Prof. Dr. Ufuk Akçiğit son yılların en gözde akademisyenleri arasında yer alıyorlar. Her ikisinin de bulguları bir sürü algıyı ve alışkanlığı ciddi biçimde sarsmış görünüyor. Başarıları, bir dizi sıra dışı niteliğin yanı sıra veriyi “başka bir gözle” inceleyebilme yetilerinden kaynaklanıyor…

Geçtiğimiz yılsonunda “Elektronik Haberleşme Sektöründe Kişisel Verilerin İşlenmesi ve Gizliliğin Korunmasına İlişkin Yönetmelik” yayımlanarak yürürlüğe girmişti. T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan “Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik”in aksine bu yönetmeliğin ceza maddelerinin uygulaması BTK tarafından yapılacak. Yönetmelikte yer alan idari para cezaları (bir önceki takvim yılındaki net satışlarının yüzde üç’üne kadar), yasada yer alan idari para cezalarına göre çok daha ağır, dolayısıyla GDPR’daki cezalara daha yakın görünmektedir…

HepsiBurada NASDAQ’da ilk Türk şirketi olarak halka açıldı ve oluşan değer toplam 4 milyar $ düzeyinde. Unutmamak gerekir ki HepsiBurada, 23 yıllık bir emeğin ve sürecin sonunda, 2 çok büyük ölçekli kriz ve bir de salgını yaşayarak bu noktaya geldi… “Sürdürülebilirlik” kavramının güzel bir örneği…

Geçen yıl yaz dönemi sonunda salgının yol açtığı sıkıntılarımız artmıştı. Bu yıl daha dikkatli olmak gerekiyor…

Mehmet Ali İnceefe

Editör


İlginizi Çekebilecek Yazılar





İletişim | Gizlilik | Kullanım Koşulları