Gündem “Siber Vatan”
Gündem “Siber Vatan”
Son günlerde gündemimiz “dijital dönüşüm” ve “siber vatan”. Hazırlanan ve Cumhurbaşkanımıza sunulan raporlar üzerine yorumlar, görüşler, değerlendirmeler sıklıkla medyada yer alıyor. Önemli bir konu ve üzerinde hassasiyetle durulması gerekiyor. Bunun çok haklı sebepleri de var. En önemlisi ise Kovid-19’dan sonra dünyanın yeniden şekillendiği ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağıdır. Bu süreci iyi değerlendirmek, siber savunma yaklaşımlarımızı geliştirmek ve iyileştirmemiz gerekmektedir.
Bugünlerde önerilen “siber vatan” kavramının da önemli bir çıkış ve bunun için de bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Burada üzerinde durulması gereken husus olarak kavramların doğru algılanması, içinin doldurulması ve iyi tanımlanması ve sonuçta da herkesin bundan aynı şeyi anlaması gerekmektedir.
Vatan; “bir kimsenin doğup büyüdüğü yer”, “bir milletin hâkim olarak üzerinde yaşadığı, barındığı, gerekirse uğrunda canını verdiği ve vermeye devam edeceği toprak”, “geniş manada tarifi ise ülke”, “bir ulusun bağımsız ve egemen olarak üzerinde yaşadığı yeryüzü parçası ve onun havası ile karasuları”, “üzerinde özgürce yaşanılan bedeli daha önce ödenmiş kara parçası” olarak tanımlanmaktadır. Siber dünyaya baktığımızda, siber vatan kavramını anlamak veya algılamak gerçekten zordur. Bunun sebebi ise;
>Sanal dünyanın sınırlarını veya sınırsızlığını bilmek özellikle de dijital sınırlarımızın farkında olmak,
>Sanal ortamda sahip olunan kişisel, kurumsal veya ulusal bilgi varlıklarımızın tamamını bilmek ve korumak,
>Egemenlik alanlarımızın boyutunu ve kara-hava-deniz-uzay-siber ilişkisini iyi anlamak,
>İlkelerimizi, politikalarımızı, hedeflerimizi, zenginliklerimizi öne çıkarmak ve ulusal çıkarlarımızı bilmek, savunmak ve korumak,
>Tehdit vektörünü ve risklerin büyüklüğünü iyi anlamak ve yönetmeyi bilmek gereklidir.
Kısaca bu kavramın içini doldurmak için, siber ortamlarımızı, varlıklarımızı ve değerlerimizi koruyacak yapılara, merkezlere, araçlara, silahlara, siber askerlere ve savaşçılara, ordulara, nitelikli araştırmacılara ve uzmanlara, eğitim ve tatbikat merkezlerine, üstün nitelikli yöneticilere, caydırıcı güç olmak için altyapılara ve savunmanın tüm dünyaya karşı yapıldığının farkında olarak gerekli hazırlıklara ihtiyaç vardır.
Siber vatan algımızın gelişmesi ve gerçek manada siber vatana sahip çıkmak için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesinde fayda olduğunu düşünüyorum.
>Sınır komşularımızın 8 ülke, sinyal komşularımızın 37 ülke, internet komşularımızın da tüm dünya olduğunun farkında olmadan bu konu çözülemez.
>Siber tehditlere karşı koyma konusunda her kullanıcının sorumlu olduğunu bilmesi gereklidir. Bu bilinmez ve farkında olunamaz ise konunun önemi anlaşılamaz.
>Siber ortamların yani siber vatanın, ana vatanın bir parçası olduğunun farkında olunmadan ülke korunamaz.
>Verilerimizin siber vatanın toprakları olduğunu bilmeden, dijital verilerin büyüklüğünün vatan topraklarının büyüklüğü olduğunun farkında olmadan, verilerden değer üretmeden ve bunlardan faydalanmadan siber vatan terimi kavranamaz.
>Yüzeysel, derin ve karanlık web ortamlarını, bu ortamlardaki tehdit ve tehlikelerin boyutunu anlamadan, tehditlerin arkasında gelişmiş ülkelerin olduğunun farkında olmadan, bu ortamlardaki tehdit ve tehlikeleri ortadan kaldırmak için kapsamlı tedbirler alınmadan gereken başarı sağlanamaz.
>Gerçek Ar-Ge çalışmalarına önem vermeden, odak alanlar ve ortak hedefler belirleyip çalışmalar yapmadan, üniversite-sanayi-kurum işbirliklerini tam anlamıyla gerçekleştirmeden, makale ve bildiri üretmeye verdiğimiz önemi patent ve faydalı model üretmeye ve bunları teknolojiye dönüştürmeden istenilen yetenek seviyesine erişilemez.
>Ülkenin gelişmesinin bilim ve bilimsel çalışma üretmekten geçtiğinin farkında olmadan, verilerinden değer elde etmenin yolunun bilimsel çalışmalardan geçtiğini bilmeden, açık bilim ve açık kaynak felsefelerini yaygınlaştırmadan, teknoloji geliştirmeden, karşılaşılan problemlere veri temelli çözümler geliştirmeden bu konudan istenilen ilerleme sağlanamaz.
>Ülkemizde son dönemde açılan 80’in üzerinde teknopark, 2000’in üzerinde açılmış olan Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde yapılan teknoloji üretim çalışmalarının niteliğini arttırıcı önlemler almadan bu işler yapılamaz.
>Ülke çıkarlarını ön plana alıp, akıl ve bilim ışığında ortak çözüm geliştirmeden, ortak bir noktada buluşmadan, kişisel ve kurumsal hırslarımızdan uzaklaşmadan bu konuda hedeflenen noktaya gelinemez.
“Siber Vatan” terimimiz hayırlı olsun.
Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu
CyberMag Dergisi Editörü